1. Rizomlar, otoritenin hiyerarşik ağaç biçimli yapısına karşı hiyerarşik-olmayan, bir başı ve sonu olmamasına rağmen daima bir ortası olan, çoğullukların serbestçe bağlanıp-koptuğu bir oluşlar silsilesidir.
2. Ağaç biçimli hareket alanı her zaman bir kökten (merkez), başlangıç noktasından gövdeye doğru dikey bir şekilde çeşitli hiyerarşiler ve otoriteler oluşturarak ilerlerken, rizomatik düşünce ya da eylem (ya da eylemdüşünce) yeraltından ve yatay bir şekilde heterarşik-oluşlar yaratarak ilerler.
3. Rizomun bir merkezi yoktur ve her türlü merkezi bozuma uğratarak ilerler.
4. Bağ ve bahçelerdeki bağbozumu bitkilerinin her biri rizomatik olup yerliyurtlu-oluşlara bir tehdit unsurudur.
5. Merkezin olduğu yerde çoğulluklardan bahsedilemez, tek bir gövdeden oluşan bir çoğulluk durumu yoktur.
6. Merkezin olduğu her şey hiyerarşik ve otoriterdir.
7. Rizom bu tür “tekliklere” karşı olduğu gibi ikili çatışmalara da karşıdır.
8. Kendini karşıtına göre tanımlayan her şey otoriter ve kudretsizdir.
9. Çoğullukları bünyesinde barındıran rizom aynıları değil çokları, ikili karşıtlıkları değil farklı-olanların bir-aradalığını bünyesinde barındırarak merkeze ve merkeze ilişkin her kuruma bir tehdit ve alternatif sunar.
10. İktidarın tek tip insan modeline direnen anarşik bir varoluştur rizom.
11. Merdivenlerden değil patikalardan yol alır ve dairesel değil çizgiseldir.
12. Ne birdir ne de çok, Ulus Baker’in de belirttiği gibi: Formülü n+1 olarak tanımlanamaz… Bir ondan hep çıkarılır =n-1 genel formüldür. Böyle bir çoğulluk boyut değiştirdiğinde aynı zamanda zorunlu olarak doğası da değişir, başkalaşıma uğrar. Nokta ve konumlarla, noktalar arası ikili ilişkilerle tanımlanan bir yapı gibi değildir. O yalnızca çizgilerden yapılmıştır. Onun boyutları bir parçalara ayrılma ve kopuş noktalarıyla tanımlanmıştır.
Saf, her türlü çoğulluktan yoksun, karşıtıyla veya karşıtı üzerinden kendini var etme durumuna saplanmış her türden “zayıf düşünce” önünde sonunda merkeze dönüşmekte ya da benzemektedir. Rizom birliktelik ve mücadele akışı-olarak bir bir-aradalık oluşları yaratabilir. Piramidal örgütlenme modeline karşı, karmaşık ve hiyerarşik-olmayan ağlar oluşturarak bu ağlar üzerinde akışlar ve bir-aradalıklar alanı açıp haritalar çıkartır. Bazen birkaç kafadarın kullandığı bir ev, tüm derdi örgüte üye toplamak olmayan bir dernek veya bir çay evi insanların bir-arada, bir-arada ama başka oldukları alanlar olabilir.
Rizom bu tür bir-arada ama başka-oluş durumları yaratarak yeni haritalar sunabilir. Bu şekilde bireyler karşılıklılık, gönüllülük, dayanışma ve özerklik çizgisinde oluşan rizomatik ağlarda bir hiyerarşiye tabi olmaksızın dolaşıma girebilirler. Kopuşlar ve yeniden bağlanışlarla akışları her zaman diri tutarak otoritenin ve hiyerarşinin oluşmasını engeller ve bu şekilde gözden kaybolarak sisteme meydan okuyabilirler. Bir göçebe-oluş süreci rizomatik her hareketin vazgeçilmez unsurudur. Bugün bireyler birlikteliklerinde dikey-hiyerarşik örgütlenmeleri terk edip rizomatik yatay/bir-aradalıklara geçtikleri oranda yersizyurtsuzlaşır ve merkeze tabii olmak yerine tehdit olabilirler. Rizomatik birlikteliğin getirdiği bir-aradalıklar bireylerin çoğullukları bünyesinde barındırmayı deneyimlemesini sağlar ve arı olana karşı melez-olanı, otoriter olana karşı karnavalı ve dikey olana karşı yataysallığı harekete geçirir.
Anonim
2. Ağaç biçimli hareket alanı her zaman bir kökten (merkez), başlangıç noktasından gövdeye doğru dikey bir şekilde çeşitli hiyerarşiler ve otoriteler oluşturarak ilerlerken, rizomatik düşünce ya da eylem (ya da eylemdüşünce) yeraltından ve yatay bir şekilde heterarşik-oluşlar yaratarak ilerler.
3. Rizomun bir merkezi yoktur ve her türlü merkezi bozuma uğratarak ilerler.
4. Bağ ve bahçelerdeki bağbozumu bitkilerinin her biri rizomatik olup yerliyurtlu-oluşlara bir tehdit unsurudur.
5. Merkezin olduğu yerde çoğulluklardan bahsedilemez, tek bir gövdeden oluşan bir çoğulluk durumu yoktur.
6. Merkezin olduğu her şey hiyerarşik ve otoriterdir.
7. Rizom bu tür “tekliklere” karşı olduğu gibi ikili çatışmalara da karşıdır.
8. Kendini karşıtına göre tanımlayan her şey otoriter ve kudretsizdir.
9. Çoğullukları bünyesinde barındıran rizom aynıları değil çokları, ikili karşıtlıkları değil farklı-olanların bir-aradalığını bünyesinde barındırarak merkeze ve merkeze ilişkin her kuruma bir tehdit ve alternatif sunar.
10. İktidarın tek tip insan modeline direnen anarşik bir varoluştur rizom.
11. Merdivenlerden değil patikalardan yol alır ve dairesel değil çizgiseldir.
12. Ne birdir ne de çok, Ulus Baker’in de belirttiği gibi: Formülü n+1 olarak tanımlanamaz… Bir ondan hep çıkarılır =n-1 genel formüldür. Böyle bir çoğulluk boyut değiştirdiğinde aynı zamanda zorunlu olarak doğası da değişir, başkalaşıma uğrar. Nokta ve konumlarla, noktalar arası ikili ilişkilerle tanımlanan bir yapı gibi değildir. O yalnızca çizgilerden yapılmıştır. Onun boyutları bir parçalara ayrılma ve kopuş noktalarıyla tanımlanmıştır.
* * *
Saf, her türlü çoğulluktan yoksun, karşıtıyla veya karşıtı üzerinden kendini var etme durumuna saplanmış her türden “zayıf düşünce” önünde sonunda merkeze dönüşmekte ya da benzemektedir. Rizom birliktelik ve mücadele akışı-olarak bir bir-aradalık oluşları yaratabilir. Piramidal örgütlenme modeline karşı, karmaşık ve hiyerarşik-olmayan ağlar oluşturarak bu ağlar üzerinde akışlar ve bir-aradalıklar alanı açıp haritalar çıkartır. Bazen birkaç kafadarın kullandığı bir ev, tüm derdi örgüte üye toplamak olmayan bir dernek veya bir çay evi insanların bir-arada, bir-arada ama başka oldukları alanlar olabilir.
Rizom bu tür bir-arada ama başka-oluş durumları yaratarak yeni haritalar sunabilir. Bu şekilde bireyler karşılıklılık, gönüllülük, dayanışma ve özerklik çizgisinde oluşan rizomatik ağlarda bir hiyerarşiye tabi olmaksızın dolaşıma girebilirler. Kopuşlar ve yeniden bağlanışlarla akışları her zaman diri tutarak otoritenin ve hiyerarşinin oluşmasını engeller ve bu şekilde gözden kaybolarak sisteme meydan okuyabilirler. Bir göçebe-oluş süreci rizomatik her hareketin vazgeçilmez unsurudur. Bugün bireyler birlikteliklerinde dikey-hiyerarşik örgütlenmeleri terk edip rizomatik yatay/bir-aradalıklara geçtikleri oranda yersizyurtsuzlaşır ve merkeze tabii olmak yerine tehdit olabilirler. Rizomatik birlikteliğin getirdiği bir-aradalıklar bireylerin çoğullukları bünyesinde barındırmayı deneyimlemesini sağlar ve arı olana karşı melez-olanı, otoriter olana karşı karnavalı ve dikey olana karşı yataysallığı harekete geçirir.
Anonim