Toplum polisleri inene kadar devrim olmayacak.
Coeurderoy
VIII
Oyun aynı zamanda, onu mal gösterisinin bir parçası olarak kullanan sermaye mantığı içinde bir bilmece ve çelişkidir. Kendi içinde sahip olmadığı bir belirsizlik edinir. Bu belirsizlik kapitalist üretimin hayali yapısından kaynaklanır. Bu şekilde, oyun yalnızca üretimin askıya alınması, gündelik yaşamda bir "barış" parantezi olur. Böylece oyun programlanabilir ve dekor olarak kullanılabilir.
Kapitalin hükümranlık alanının dışındayken oyun kendi yaratıcı dürtüsü tarafından ahenkle yapılandırılır. Üretim dünyasının güçleri tarafından talep edilen şu ya da bu performansa bağlı değildir, kendiliğinden gelişir. Oyun ancak bu gerçeklik içinde neşelidir, neşe verir. Sömürünün sebep olduğu incinmeden kaynaklanan mutsuzluğu askıya almaz, onu tam anlamıyla gerçekleştirir, yaşamın gerçekliği içinde bir katılımcı kılar. Bu şekilde, ölümün gerçekliği (oyun aracılığı ile olsa bile) tarafından eyleme konulan numaralara karşı kendini koyarak kasveti daha az kasvetli kılar.
Ölüm gerçekliğini yok edenler kapitalist yanılsamanın efsanevi hükümranlığına karşı, sonsuzluğu hedeflese bile olasılık tozları içinde yuvarlanan bir hükümranlığa karşı mücadele etmektedirler. Yıkıcı eylem oyunundan, bunun ima ettiği derin trajedinin tanınmasından, ölümün örümcek ağlarını yok etme yeteneğine sahip hevesin gücünün farkına varmaktan neşe doğar. Bu dehşete dehşetle, trajediye trajediyle, ölüme ölümle karşılık verme meselesi değildir. Neşe ile dehşet, neşe ile trajedi, neşe ile ölüm arasında bir yüzleşmedir.
Bir polis memurunu öldürmek için, önceki hükümlerin kanının aceleyle temizlendiği bir yargıç cübbesi giymek gerekli değildir. Mahkemeler ve hükümler daima kapital gösterisinin bir parçasıdır, onları eyleme geçiren devrimciler olsa bile. Bir polis memuru öldürüldüğünde onun sorumluluğu tartıya vurulmaz, çatışma bir aritmetik meselesi yapılmaz. İnsan devrimci hareket ile sömürenler arasında bir ilişki vizyonu programlıyor olmaz. İnsan devrimci hareketin içinde yapılanmış bir ihtiyaca, bu dünyanın tüm analizleri ve hakli çıkarmalarının asla kendi başına dayatmakta başarılı olamayacağı bir ihtiyaca yakın seviyede tepki veriyor olmaz. Bu ihtiyaç düşmana, sömürenlere ve uşaklarına saldırma ihtiyacıdır. Hareketin yapıları içinde ağır ağır olgunlaşır. Ancak açığa çıktığında hareket savunma aşamasından saldırı aşamasına geçer. Analiz ve ahlaki olarak hakli gösterme akıntı yukarı kaynağa gider, akıntı aşağı sokaklara çıkanların, onların ayağına dolaşmaya hazırlananların ayaklarının dibine değil. Sermayenin sömürülenler üzerinde uyguladığı sistematik şiddetle geçen yüzyıllarda var olurlar. Ama eksiksiz ve kullanıma hazır bir biçimde ışığa çıkmaları gerekmez. Bu niyetlerin daha fazla ussallaştırılması, gerçekliğe ona ait olmayan bir model dayatma düşümüz olur.
Toplum polislerini indirelim. Tepki rolünü desteklemiyoruz, bu bize göre değil. Kapitalin bulanık davetini reddediyoruz. Yoldaşlarımızı ya da birbirimizi vurmak yerine, polis memuru vurmak her zaman daha iyidir. Tarihte, bilimin mücadele edenlerin bilincinde var olduğu zamanlar vardır. 0 tür zamanlarda gerçeği yorumlayanlara ihtiyaç yoktur. Gerçek olayların olduğu halinden çıkar. Teoriyi üreten mücadelenin gerçekliğidir. Tüketim malı pazarının doğumu kapitalin oluşmasını, feodal üretim biçimlerinden kapitalist üretim biçimlerine geçişi belirlemiştir. Üretimin gösteri aşamasına girişi ile tüketim malı biçimi var olan her şeye yayılmıştır: aşk, bilim, duygular, bilinç, vs.
Gösteri genişlemiştir. Marksistin iddia edeceği gibi, ikinci aşama ilkinin yozlaşmasını içermez. Tamamen farklı bir aşamadır. Kapitalist her şeyi tüketir, devrimi bile. Devrim üretim modelinden kopmazsa, yalnızca alternatif biçimler dayatacağını iddia ederse, kapitalizm onu mat gösterisinin içinde yutar.
Yalnızca mücadele yutulamaz. Biçimlerinin bazıları, belirli örgütsel varlıklar halinde kristalize olarak, gösteriye çekilebilir. Ama sermayenin üretime verdiği derin önemden koptukları zaman, bu oldukça güçleşir.
İkinci aşamada aritmetik ve intikam meseleleri mantıklı değildir. Bahsedilse bile, mecazi önem taşırlar.
Sermayenin hayali oyununun imal gösterisi) yerine, gerçek olmayanın ve gösterinin yok edilmesi amacıyla ona karşı yürütülen gerçek silahlı saldırı oyunu konulmalıdır.
Alfredo Bonanno
Coeurderoy
VIII
Oyun aynı zamanda, onu mal gösterisinin bir parçası olarak kullanan sermaye mantığı içinde bir bilmece ve çelişkidir. Kendi içinde sahip olmadığı bir belirsizlik edinir. Bu belirsizlik kapitalist üretimin hayali yapısından kaynaklanır. Bu şekilde, oyun yalnızca üretimin askıya alınması, gündelik yaşamda bir "barış" parantezi olur. Böylece oyun programlanabilir ve dekor olarak kullanılabilir.
Kapitalin hükümranlık alanının dışındayken oyun kendi yaratıcı dürtüsü tarafından ahenkle yapılandırılır. Üretim dünyasının güçleri tarafından talep edilen şu ya da bu performansa bağlı değildir, kendiliğinden gelişir. Oyun ancak bu gerçeklik içinde neşelidir, neşe verir. Sömürünün sebep olduğu incinmeden kaynaklanan mutsuzluğu askıya almaz, onu tam anlamıyla gerçekleştirir, yaşamın gerçekliği içinde bir katılımcı kılar. Bu şekilde, ölümün gerçekliği (oyun aracılığı ile olsa bile) tarafından eyleme konulan numaralara karşı kendini koyarak kasveti daha az kasvetli kılar.
Ölüm gerçekliğini yok edenler kapitalist yanılsamanın efsanevi hükümranlığına karşı, sonsuzluğu hedeflese bile olasılık tozları içinde yuvarlanan bir hükümranlığa karşı mücadele etmektedirler. Yıkıcı eylem oyunundan, bunun ima ettiği derin trajedinin tanınmasından, ölümün örümcek ağlarını yok etme yeteneğine sahip hevesin gücünün farkına varmaktan neşe doğar. Bu dehşete dehşetle, trajediye trajediyle, ölüme ölümle karşılık verme meselesi değildir. Neşe ile dehşet, neşe ile trajedi, neşe ile ölüm arasında bir yüzleşmedir.
Bir polis memurunu öldürmek için, önceki hükümlerin kanının aceleyle temizlendiği bir yargıç cübbesi giymek gerekli değildir. Mahkemeler ve hükümler daima kapital gösterisinin bir parçasıdır, onları eyleme geçiren devrimciler olsa bile. Bir polis memuru öldürüldüğünde onun sorumluluğu tartıya vurulmaz, çatışma bir aritmetik meselesi yapılmaz. İnsan devrimci hareket ile sömürenler arasında bir ilişki vizyonu programlıyor olmaz. İnsan devrimci hareketin içinde yapılanmış bir ihtiyaca, bu dünyanın tüm analizleri ve hakli çıkarmalarının asla kendi başına dayatmakta başarılı olamayacağı bir ihtiyaca yakın seviyede tepki veriyor olmaz. Bu ihtiyaç düşmana, sömürenlere ve uşaklarına saldırma ihtiyacıdır. Hareketin yapıları içinde ağır ağır olgunlaşır. Ancak açığa çıktığında hareket savunma aşamasından saldırı aşamasına geçer. Analiz ve ahlaki olarak hakli gösterme akıntı yukarı kaynağa gider, akıntı aşağı sokaklara çıkanların, onların ayağına dolaşmaya hazırlananların ayaklarının dibine değil. Sermayenin sömürülenler üzerinde uyguladığı sistematik şiddetle geçen yüzyıllarda var olurlar. Ama eksiksiz ve kullanıma hazır bir biçimde ışığa çıkmaları gerekmez. Bu niyetlerin daha fazla ussallaştırılması, gerçekliğe ona ait olmayan bir model dayatma düşümüz olur.
Toplum polislerini indirelim. Tepki rolünü desteklemiyoruz, bu bize göre değil. Kapitalin bulanık davetini reddediyoruz. Yoldaşlarımızı ya da birbirimizi vurmak yerine, polis memuru vurmak her zaman daha iyidir. Tarihte, bilimin mücadele edenlerin bilincinde var olduğu zamanlar vardır. 0 tür zamanlarda gerçeği yorumlayanlara ihtiyaç yoktur. Gerçek olayların olduğu halinden çıkar. Teoriyi üreten mücadelenin gerçekliğidir. Tüketim malı pazarının doğumu kapitalin oluşmasını, feodal üretim biçimlerinden kapitalist üretim biçimlerine geçişi belirlemiştir. Üretimin gösteri aşamasına girişi ile tüketim malı biçimi var olan her şeye yayılmıştır: aşk, bilim, duygular, bilinç, vs.
Gösteri genişlemiştir. Marksistin iddia edeceği gibi, ikinci aşama ilkinin yozlaşmasını içermez. Tamamen farklı bir aşamadır. Kapitalist her şeyi tüketir, devrimi bile. Devrim üretim modelinden kopmazsa, yalnızca alternatif biçimler dayatacağını iddia ederse, kapitalizm onu mat gösterisinin içinde yutar.
Yalnızca mücadele yutulamaz. Biçimlerinin bazıları, belirli örgütsel varlıklar halinde kristalize olarak, gösteriye çekilebilir. Ama sermayenin üretime verdiği derin önemden koptukları zaman, bu oldukça güçleşir.
İkinci aşamada aritmetik ve intikam meseleleri mantıklı değildir. Bahsedilse bile, mecazi önem taşırlar.
Sermayenin hayali oyununun imal gösterisi) yerine, gerçek olmayanın ve gösterinin yok edilmesi amacıyla ona karşı yürütülen gerçek silahlı saldırı oyunu konulmalıdır.
Alfredo Bonanno