18 Şubat 2009 Çarşamba

Dişimin Kökünde Kist Çıkmış, Aldırıverdim

2 hafta kadar önce evde izinliyken birden dişim ağrımaya başladı. Herhalde geçicidir dedim ama ağrının dozu yavaş yavaş artmaya başladı. Annemin üstün ecza bilgisine dayanarak bir ağrı ksici almak zorunda kaldım. O gece için rahatladım. Sonrasında birkaç gün bir ağrı olmadı. Fakat yine izin günümde dişim ağrı yapmay başladı. Bu durum cidden canımı sıkmaya başlamıştı. Ertesi gün dişçiye gitmeye karar verdim. Tabi kalkamadığım için dişçiye falan gidemedim. Eğer dişim fazla ağrımasaydı muhtemelen yine gitmezdim. O günü diş ağrısıyla geçirdim. Artık fazla yapacak birşey kalmamıştı, dişçiye istemesemde gidecektim. Ertesi gün istemeyerekte olsa erken kalktım ve yerini bilmediğim, kardeşimin bana tarif ettiği, dişçiyi bulmaya çıktım. Gerçektende Cerrahpaşa'nın köşesindeymiş, hemen buldum. Randevum yoktu ama sonuçta benim durumum biraz acildi. İçeri girdim, dişçi çok alçaktı ancak temiz ve güzel bir görüntüsü vardı. Bir erkek bir bayan dişçi ve 3 tane de hemşire vardı. Dişimin ağrıdığını belirttim. Muayene için beni içeri aldılar. Dişçiye hangi dişimin ağrıdığını sordu. Ben de gösterdim. Sağolsun kendisi o diş hariç tüm dişlerime o elindeki iğrenç demirle vurdu. Ne yazık ki sonra asıl dişe de aynı muameleyi yaptı. Bazen beni sinir etmek için herkesin birlikte çalıştığını düşünüyorum. Dişte herhangi bir sorun göremediler ve röntgen çekmeye karar verdiler. Bil bakalım röntgende ne çıktı. Önde ki protezli dişin kanalı, geçen sene kanal tedavisi yapılmış ondan sonra protez yapılmıştı, ağrıyan dişin köküne baskı yapmış ve kist oluşturmuş. Bir kist eksikti ya hayatımızda o da oldu işte. Tabi ki tek yol vardı, o da ameliyat. Dişçiden çıktığımda canım inanılmaz sıkkındı. Düşünsene pazartesi kardeşim ameliyat olacak bende ondan önce ki cuma nasıl ama. Gerçekten can sıkıcı ve sinir bozucu. İşin asıl kötü tarafıda para yok. Dişçi sağolsun 400 tl fatura çıkardı bana. Tabi bu olanlar çarşamba günü, randevu ise cuma günüydü. Perşembe okula gitmem gerekiyordu, gitmedim. Cuma sabah erkenden kalktım, operasyon için tok olmam gerektiği için iyi bir kahvaltı yaptım ve dişçinin yolunu tuttum. Dişçiye gittiğimde o saatte başka hasta olmadığı için beni bekliyorlardı. Hemen anesteziye başladılar. Yarım saat kadar anestezi evresi sürdü. Sonra operasyon odasına götürdüler. Dişçi ve iki hemşire ile başladık kesilmeye. Bir hemşire üst dudaklarımı tutuyor, diğeride elinde bir hortum ağzımda biriken tükrük ve kanı çekiyordu. Dişçi eline o korkunç aletleri alıp başladı kesip biçmeye. Her ne kadar acı ve ağrı hissetmesemde yapılan herşeyi hissettim. Ufak bir ara verdik operasyon bitince. O arada hemşireyi değiştirmek zorunda kaldık. Dayanamadı zavallı. Dikişlerde atıldıktan sonra suratım davul gibi şişmeye başladı. Hemen bana buz verdiler yüzüme bastım. Arada sırada bankanın bana faydası dokunduğu da oluyor. Sağlık sigortam sayesinde kisti aldırabildim. Eğer beş para etmez devlet hastanelerine gidecek olsaydım sanırım dişimi çekerlerdi. Aman kurtulduk ya sonunda. Sağolsun 2 günde rapor aldım, biraz dinlenmiş oldum. Bu arada ders çalışmam gerekiyor ama içimden bir ses yine sallamıyorsun diyor. Bilmiyorum neden ama konsantre olamıyorum. Ama ne olursa olsun bu sene bu okul bitecek. Ben artık bu pisliğe dayanamıyorum. Neyse bu aralar mutlu olmam imkansız gibi görünüyor. İyi ki çikolata var da arada kısa bir süre için bile olsa mutlu olabiliyorum. Arkadaşım da iyice kalmadı ha. Özcan lavuğu kayboldu gitti. Kerimlerle zaten çok fazla takılmıyordum. Shenerius desen yüzünü gören cennetlik. Tolga'yı Gaziantep'e askere gönderdik. Mehmet'te İzmir'e kaçtı. Ben biraz mal gibi kaldım. Göya kardeşim burada ama onuda gördüğüm yok. Yarın ameliyat olacak zaten. Onuda uzun süre unut. Bu aralar kısaca yalnızım...