14 Mayıs 2009 Perşembe
Sarhoş Olmak İstiyorum
Sarhoş olmak istiyorum. Deliler gibi içmek, kendimi kaybetmek. Biraz olsun şu gerçek dünyadan uzaklaşmak ve beynimi rahatlatmak. Beyin hücrelerim yine çoğaldı herhalde kafamda ağırlık yapıyor. Öldürmek lazım onları. Acaba sarhoş olmak için ne yapmam lazım. Sarhoş olmak gerçek anlamda sadece içki içmek değildir. Genelde içki içerken sarhoş olmam, daha çok neşeli günlerimde eğlenirken sarhoş olurum. Şöyle eli yüzü düzgün bir kız arkadaşı yapamadım ki, sanki eli yüzü düzgün olmayanı yapabilmiş gibi. Düşünsene bir insan kendisini bu kadar mı iyi ifade edebilir. Kızlar herhalde benim bir ilişkiden beklentilerimi hissediyorlar mı, yoksa ben kendimi çok mu belli ediyorum. Tamam kabul ediyorum, aşağılık bir insanım ama kime göre bence bunda bir sorun yok kadının beklentisi ve benim beklentilerim karşılandığı sürece ilişki olabilir. Düşünsene yatamıyacağım bir kızla niye çıkayım ki. Bir amacı yok. Ya birlikte olursak diye bekle ki bekle. Ben 27 yaşındayım ve hiç sevişmemiş bir erkek değilim ve buna açım. Doğal olarak her erkek gibi, ki ben bunu galiba daha net ifade ediyoru, ilişkide cinsellik istiyorum. Yoksa arkadaşlık istesem onun cinsiyeti o kadar önemli olmaz. Coupling dizisini izliyorum bir süredir, bugün itibariyle tüm bölümleri bitirdim. Gerçekten oradaki arkadaşlık, kadın erkek ilişkilerine yaklaşım, cinsellik, insanların çok kolay iletşim kurabilmeleri, bireylerin beklentilerini bu kadar net ifade etmeleri gerçekten öyle bir ortamda yaşamak isterdim. İlişkiler her ne kadar bir komedi dizisi olsa ve biraz abartmalar olsada hemen hemen böyle, İngiltere'de. Sonuçta kadın ve erkek birbiriyle tanışmak veya ilişki kurmak veya sevgili olmak istemesinin ilk sebebi içgüdülerimizdir. Ben bir kadından ilk görüşte onun entellektül altyapısından veya zekasından hoşlanamam. İlk baktığımızda yüzünün güzelliğinden, vücut güzelliğinden, giyim tarzından etkilenirim. Peki hassas nokta şu insanlar nasıl beceriyorlar bilmiyorum ama uzun süre birlikte oldukları arkadaşları ile çıkabiliyorlar. Aslında bununla bir derdim yok sonuçta birbirlerini tanıyorlar, hoşlaşıyorlar ve ilişki kendiliğinden gelişiyor. Sorun galiba bu sürecin nedense bende işlememesi. Ben ne zaman bu sürecin içine girmeye çalışsam cevap hayır oluyor. Belki de yanlış kişileri seçiyorumdur çünkü gözü dönmüş bir katil gibi karşıma kim çıkarsa atlıyorum üzerine. Hele ki yüzüme gülsün hiç şansı yok. Bu sebepten kaç kere rezil oldum, bunu önemsemiyorum ama durumu ifade edebilmek için kullandım. Düşünsene filmlerde veya dizilerde izlediğimiz Amerikan veya İngiliz Yaşam tarzı ne kadar mükemmel. Rahatlıkla bir kadının yanına gidip konuşabiliyorsun ve sonuç ne olursa olsun kimse bundan gocunmuyor. Zaten benim beklentim her kadın bana evet demeli değil. Benim beklentim benden hoşlanan kadınların bana bir fırsat vermesi. Ona belki aşık olamam veya onunla evlenmem ama onu çok mutlu edeceğime ve sevgiye boğacağıma eminim. Bir ilişkide erkeğin neler yapması gerektiğinin utanmasam kitabını yazacağım, bildiğim bölüm o çünkü. Bu konuda profesyonel desteğe ihtiyacım var galiba. Böyle bir destek alacağım birini bulsam yanından ayrılmam. İnsanları çok güzel analiz ediyorum ne yapıp yapmayacaklarına kadar bilebiliyorum ve bir kızın bana baktığında aklından geçenleride yorumlayamasamda biliyorum. Hatta bu özelliğimi bilen arkadaşlarım beni radar niyetine yanlarında gezdirip etrafımızdaki insanlar hakkında fikir sahibi olmaya çalışıyorlar. Ufak bir örnek vermek gerekirse birazdan eskiden yazdığım bir mektubu yayınlayacağım kız. Kız bana gerçekten aşıktı ve azmış durumdaydı resmen gelip sürtünüyordu bana. Anladığımı kadarıyla çok yanlış bir zamanda ben kendisine açıldım ve bana hayır dedi. Ben ona çıkma teklif ettiğimde yüz ifadesini kayda alabilseydim gerçekten gözleri "evet, evet Aydın sana aşığım seninle olmak istiyorum." diyordu. Daha ne yapabilirim bilmiyorum. Yalnızlığı kabullenmek isitoyorum çünkü uzun süredir böyleyim ama bünye reddediyor. Ben öyle kös kös oturabilecek bir insan değilim sürekli bir gelişme ve rekabete ihtiyacım var (mesleki anlamda değil). Bana hayır denmesi gerçekten kendime olan güvenimi sarsıyor bende deprem etkisi yaratıyor ama allahtan yapı çok sağlam yıkılmıyor. Hemen sıradakine geçebiliyor. Sorun şu ki sırada kimse yok çünkü ne kadar arkadaş ortamım varsa dağılmış durumda. İşte bence hassas nokta bu. Arkadaşlarımla birlikte olamadığım için ilişki de kuramıyorum. Bunun üzerinde çalışmam lazım galiba. İnsanları kendimden uzaklaştırmak yerine biraz güler yüz gösterince meyvelerini topluyorum. Benim nasıl bir insan olduğumu anlayabilen az sayıdaki insan bana sağolsunlar saygı gösteriyorlar ve arkadaşlığımın değerini biliyorlar. Bu salt ben oluşum bana arkadaş kaybettirmesine rağmen daha değerli arkadaşlar edinmemede yarıyor. Ha bu muhabbet sıkıcı olsada içim dolu olduğu için bol bol yazabiliyorum. Neredeyse yazmaktan sarhoş olacağım. Zaten sarhoş olmak istiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)