Hayallerimiz giderek kararıyor, çaresizleşiyoruz sanki. Birileri bizim böyle hissetmemizi istiyor. Yaşamımızın kontrolü birilerinin sermayesini büyütmesi adına elimizden alınıyor. Patron işçiyi, sermaye sahipleri fakiri ve zengin ülkeler dünyanın geri kalanını sömürüyor. İşte paranın düzeni, kapitalizm...
ABD ve müttefiklerinin oluşturduğu NATO, kapitalizmi devam ettirmek için her tür katliamı yapmaya hazır küresel bir örgüttür. ABD bir taraftan bu düzenin kaymağından en çok payı alan devletken, diğer taraftan dünyada en çok evsiz ve fakir insanın yaşadığı ülkelerden biridir. Devlet, sadece egemenleri temsil eder ve vergilerine muhtaç olduğu kapitalistleri kollar.
Bizim için bir araya gelme ve örgütlenme mücadelesi, yeni bir dünyayı efendisiz ve sömürüsüz bir dünyayı kurma mücadelesidir. Bu mücadele üretim araçlarının doğrudan üretenlerin ellerine geçmesini sağlamadıkça temelsiz kalacaktır. Çünkü sömürünün sinmiş olduğu nesneleri tüketerek varlığını devam ettiren bir toplum özgür olamaz.
Biz iktidarın el değiştirmesiyle çözüme ulaşılabileceğine inanmıyor, iktidarların olmadığı bir dünya istiyoruz. Patronlar, komutanlar, önderler, kocalar ve büyükler yüzyıllardır adımıza bizden daha iyi karar verebileceklerine bizi inandırdılar. Kimsenin başkaları adına karar verme yetkisi olduğuna inanmıyoruz. Bulunduğumuz her yerde herkesin karar aldığı birliktelikler oluşturmanın ve böyle birlikteliklerin oluşmasına katkıda bulunmanın gerekliliğine inanıyoruz.
Efendisiz ve sömürüsüz bir dünyayı kurma süreci emeği sömürülenlerin, cinsel kimliği ve/veya cinsel yönelimi yüzünden aşağılananların, kültürleri, dilleri yok edilmek istenen, ezilen halkların beraberce sahipleneceği küresel mücadeleyle mümkündür.
Özgürlükçü Koordinasyon
Genel Kurallar
Ne giymeli?
Yanınızda Ne Getirmelisiniz?
Neleri Yapmamalıyız?
Eylem Sırasında Görebileceğiniz Tıbbi Durumlar
1. Astım: Havayollarının daralması ve akciğerlerde sıvı birikimi. Bu durumdaki bir insanın inhaler (fıs-fıs) kullanması gerekir. Kişiye yanında inhaleri var mı diye sorup varsa kullanmasına yardım edin. Yoksa bir sağlık ekibi bulmaya çalışın. Kişinin inhalerini kullanmasına rağmen durumunda bir düzelme yoksa muhakkak bir sağlık ekibi bulun.
2. Diabet (Şeker hastalığı): Vücudun şekeri metabolize etme yeteneğinin bozulduğu bir hastalık. Bir sağlık personeli bulun. Kişinin bilinci açık ve koopere ise kişiye yemesi ya da içmesi için bir şeyler verin. Mevcut durum kan şekerinin düşmesine bağlı ise bu az miktardaki yiyecek iyileşmeyi sağlayacaktır. Yüksek kan şekerine bağlı ise durumu daha da kötüleştirmeyecektir.
3. Anaflaktik Şok: Arı sokmaları, çilek, yerfıstığı, ilaçlar gibi maddelerle karşılaşma sonucu hayatı tehdit edici alerjik reaksiyonun meydana gelmesi. Böyle bir kişi gördüğünüzde hemen bir acil yardım merkezine götürün.
4. Kalp krizi: Yanınızda varsa bir aspirin verin. Bir sağlık personeli bulun. Kişiyi hastaneye gönderin.
5. Epilepsi nöbeti: Bir sağlık personeli bulun. Tekrarlayan ve uzun süren nöbetler hayatı tehdit edebilir. Nöbetin bitmesini beklemeyin hemen yardım çağırın. Etrafı boşaltın, başı nazikçe destekleyip yaralanmasını engelleyin. Ağız içine bir şey sokmayın. Kasılmalar bittiğinde kişiyi yan çevirin, kişi kusabilir ve kustukları akciğerine kaçabilir. Kişi nöbetten sonra dezoryante olabilir veya uyuyabilir. Bu durum birkaç saat sürebilir. Etrafta kişiyi tanıyan birileri varsa, kişinin daha önce nöbet geçirip geçirmediğini öğrenin. Geçirmemişse bu nöbet bir kafa travmasına bağlı olabilir. Kişiyi hastaneye gönderin.
6. Şok: Şokun değişik sebepleri olabilir, fakat temelde şokta olan kişi kan ya da sıvı kaybetmektedir. Bu künt bir travmaya bağlı olarak iç kanama veya açık bir yaradan kanama olabilir. Yardım çağırın. Dışarıdan görünen kanama noktalarına direkt üzerine basınç uygulayarak durdurmaya çalışın. Bacakları kişinin kalp seviyesinin üzerinde tutmaya çalışın. Kişinin bilinci açıksa su içirmek kan kaybını yerine koyabilir. Kişi acilen tıbbi yardım almalıdır.
7. Kafa travması: Birinin başına bir darbe aldığını görürseniz olayın kişinin sağlığı açısından çok önemli olabileceğini unutmayın! Hemen bir sağlık personeli bulun. Kişi yerde yatıyorsa kımıldatmayın. Etrafındaki insanları uzaklaştırın (bunun için arkadaşlarınızla yaralının etrafına zincir örebilirsiniz.) Kafa travmaları ile beraber boyun travmaları da birlikte olabilir. O yüzden boynu da kımıldatmayın. Bulabilirseniz kişiyi tanıyan birini bulun ve hareketlerinin o anda ona normal gelip gelmediğini sorun. Kişinin mental durumunda bir değişiklik olursa daha öncesini bildikleri için size yardımcı olabilirler. Daha önceki tıbbi durumu (hastalıkları, kullandığı ilaçlar vs.) ile ilgili bilgi almaya çalışın. Hasta her an bilincini kaybedebilir.
Biber Gazı ve Göz Yaşartıcı Gaz
Bu kimyasal silahlara maruz kaldığınızda hatırlayacağınız ilk şey bu durumun başınıza gelen en kötü şey olmadığı olmalı. Bu silahlar hakkında söylenenler çok kötü, çok korkutucu olabilir ama gerçekte dikkatli ve akıllıca davrandığımızda böyle bir deneyimi çok az hasarla atlatabiliriz. Buradaki bilgiler Kara Haç Sağlık Kollektifi’nin uzmanlarla görüşmelerinin, biber gazı ile yaptıkları deneysel çalışmaların ve Seattle’daki WTO ve Washington’daki IMF/DB eylemleri dahil katıldıkları eylemlerde binlerce kişiyi tedavileri sırasında edindikleri deneyimlerin sonucudur.
Bu maddeler Nelerdir?
Göz yaşartıcı gaz (diğer adları CN, CS, CX) ve biber gazı (OC) kitleleri etkisiz hale getirmek, kişileri sindirmek amacıyla polisler ve askeri birlikler tarafından kullanılan kimyasal bileşiklerdir. Mukoz membranlara (ağız içi mukozası, burun mukozası, göz ve mukoz membran içeren diğer vücut bölgeleri) ve deriye etkilidirler. İçlerinde çözücüler ve itici gazlar da bulunur. Bazı bilim adamları bu maddelerin bazılarının kansere, doğum anomalilerine, genetik mutasyonlara neden olduklarını öne sürüyor. O yüzden dikkatli olmalıyız. Seattle’da dünya ticaret örgütü eyleminde polis; bilinç bulanıklığı, baş ağrısı, görsel veya duysal halüsinasyon, adet düzensizliklerine neden olabilen kalp atımını hızlandıran yüksek derecede toksik bir çözücü olan metilen klorid içeren göz yaşartıcı gazlar kullanılmıştı.
Nasıl kullanılırlar?
Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının her ikisi de parfüm kutusuna benzer küçük teneke kutulardan sıkılabilirler. Göz yaşartıcı gaz çoğu zaman kalabalığın içine silahlarla ateşlenir. İçinde göz yaşartıcı gaz olan bu teneke kutuları hiçbir zaman çıplak elle ellemeyiniz. Özellikle ilk atıldıklarında çok sıcak olurlar. Ağır işlerde kullanılan türde iş eldivenleri işe yarar. Ve bu kutuları atmaya çalışırken gazlardan ağır şekilde etkilenebileceğinizi unutmayınız.
(Kimyasal silahlar değişik yollarla atılabilirler…)
Nasıl etki ederler?
Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının ikisi de deride yanıcı tarzda ağrı ve gözlerden, burundan çok miktarda sıvı gelmesine neden olurlar. Biber gazı çok daha fazla acı vermesi, birinci derece yanıklara neden olabilmesi ve vücuttan temizlenmesinin zor olması nedeniyle polis tarafından daha fazla tercih edilir. Bu gazlara maruz kaldığınızda:
Aşırı bir öfke, kızgınlık gibi etkilerini yaşayabilirsiniz. Tüm bu etkiler geçicidir. Göz yaşartıcı gazın etkileri 5-30 dakika içerisinde geçer. Biber gazının etki süresi ise 20 dakika ile 2 saat arasında değişir. Biber gazının etkisinin bu kadar uzun sürmesinin nedeni deriden emildikten sonra sinir uçlarında birikip yavaş yavaş salındığı içindir. Yani biber gazını derinizden temizleseniz bile etkileri bir süre daha devam eder.
Çoğu sağlıklı insan için bu kimyasal silahların etkileri kısa süreli ve geçicidir. Fakat bazı insanlarda bu etkiler daha uzun sürebilir ve yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. Aşağıda sıralayacağımız hastalıklara ve tıbbi durumlara sahip kişiler risk altındadır ve bu silahlara maruz kalmamaya çalışmalıdır.
Korunma
Nasıl davranmalı/hareket etmeli?
Çözümler:
Kara Haç Sağlık Kolektifi biber gazının etkilerinden korunma yollarını bulmak için gönüllüler üzerinde deneyler yapmış. Bir çok madde denemişler. Denedikleri hiçbir şey etkilenmeyi engelleyememiş, fakat buldukları bazı yöntemlerin etkilenmeyi en aza indirdiğini söylüyorlar.
Çantamızda neler olmalı?
Yanımızda getirmemiz gerekenleri temel ihtiyaç olanlar ve ikincil olarak ihtiyaç duyabileceklerimizi olarak ikiye ayırdık. Eyleme katılacak herkesin en azından temel ihtiyaç çantasında bulunması gerekenleri getirmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Çantamızın içinde nelerin olduğu kadar onları nasıl yerleştirdiğimiz de önemli. İhtiyaç anında malzemelere en kısa zamanda ulaşmak için kendimize göre bir düzen yapmalıyız. Sırt çantaları taşımaları kolay olduğu, koşarken bizi engellemediği için tercihimiz.
1. Temel ihtiyaç malzemeleri: Su (en az 2 litre, ağızları iyi kapanan plastik şişelerde), Latex ve latex olmayan eldivenler, Gazlı bez (2-3 paket), Anti asit ve su karışımı (1:1 oranında karıştırılmış), bandajlar (küçük, orta, büyük boy), Antiseptik solüsyon (iodine, tentürdiyot), Flaster, Kalem, kağıt, kol saati, Güneş kremi (alkol veya su bazlı), Sıvı vazelin ve alkol (nasıl kullanacağınızı tekrar gözden geçirin.), Bol enerjili kuruyemiş, bisküvi, çikolata gibi yiyecekler, Elma sirkesine batırılmış bandana/maske (sık sık değiştirmeniz gerekebilir, o yüzden bir kaç tane), Kilitli iğne
2. İkincil ihtiyaçlar (burada yazanları herkesin yanında taşıması biraz zor. O yüzden ihtiyaç duyduklarınızı seçiniz. Ya da gruptan birisi gerekli olanları yanında taşısın.) Astım inhaleri, epinefrin, tamponlar (burun kanamaları için ideal), topikal antibiyotikli krem, plastik poşette temiz tişört, fazladan plastik poşetler, kalem şeklinde ışık kaynağı, kibrit, yüzücü gözlüğü, buz torbaları.
ABD ve müttefiklerinin oluşturduğu NATO, kapitalizmi devam ettirmek için her tür katliamı yapmaya hazır küresel bir örgüttür. ABD bir taraftan bu düzenin kaymağından en çok payı alan devletken, diğer taraftan dünyada en çok evsiz ve fakir insanın yaşadığı ülkelerden biridir. Devlet, sadece egemenleri temsil eder ve vergilerine muhtaç olduğu kapitalistleri kollar.
Bizim için bir araya gelme ve örgütlenme mücadelesi, yeni bir dünyayı efendisiz ve sömürüsüz bir dünyayı kurma mücadelesidir. Bu mücadele üretim araçlarının doğrudan üretenlerin ellerine geçmesini sağlamadıkça temelsiz kalacaktır. Çünkü sömürünün sinmiş olduğu nesneleri tüketerek varlığını devam ettiren bir toplum özgür olamaz.
Biz iktidarın el değiştirmesiyle çözüme ulaşılabileceğine inanmıyor, iktidarların olmadığı bir dünya istiyoruz. Patronlar, komutanlar, önderler, kocalar ve büyükler yüzyıllardır adımıza bizden daha iyi karar verebileceklerine bizi inandırdılar. Kimsenin başkaları adına karar verme yetkisi olduğuna inanmıyoruz. Bulunduğumuz her yerde herkesin karar aldığı birliktelikler oluşturmanın ve böyle birlikteliklerin oluşmasına katkıda bulunmanın gerekliliğine inanıyoruz.
Efendisiz ve sömürüsüz bir dünyayı kurma süreci emeği sömürülenlerin, cinsel kimliği ve/veya cinsel yönelimi yüzünden aşağılananların, kültürleri, dilleri yok edilmek istenen, ezilen halkların beraberce sahipleneceği küresel mücadeleyle mümkündür.
Özgürlükçü Koordinasyon
Genel Kurallar
- Her şeyden önce eyleme gitmeden eylemi planlayın.
- Grup halinde gidiyorsanız düşüncelerinizi, endişelerinizi grup arkadaşlarınızla paylaşın. Eylemde neleri yapacağınızı, neleri yapmayacağınızı tartışın. En ince ayrıntısına kadar neler olacağını planlayın.
- Eylem alanının bir haritasını bulmaya çalışın. Grupla herhangi bir dağılma durumunda nerede tekrar bir araya geleceğinizi, nasıl haberleşeceğinizi kararlaştırın.
- Grup içinde herkesin eylem sırasında onu takip edecek, kollayacak, koruyacak bir eşinin olmasını sağlayın.
- Gözaltı durumunda yasal desteği nasıl alacağınızı konuşun. Avukat, legal örgüt gibi yasal destek alabileceğiniz yerlerin numarasını elleriniz kelepçeliyken bile görebileceğiniz bir yerinize çıkmayan tükenmez kalemle yazın. (belki telefon etme şansınız olabilir.)
- Üzerinizde herhangi bir illegal örgütün dokümanının olmamasına dikkat edin. Bu, gözaltına alındığınızda aleyhinize kullanılabilir.
- Yanınızda sadece eylem sırasında lazım olabilecek kişilerin, kurumların numaraları ve adresleri bulunsun.
- Eylemden önceki günlerde iyi uyumaya, iyi beslenmeye, iyi dinlenmeye çalışın.
- Eylemden önce karnınızı güzelce doyurun. Bol bol su için.
- Sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddeleri kullanıyorsanız azaltmaya çalışın.
- Polisin bir numaralı silahı korkudur. Korkunuzu kontrol altında tutabildiğiniz sürece polisin kullandığı tüm silahlarla, tüm taktiklerle kolayca başa çıkabilirsiniz.
- Her zaman serinkanlılığınızı koruyun, o anda ne olduğunu ve neler olabileceğini anlamaya çalışın. Etrafınızda panik olanları sakinleştirin.
- Söylentilere kulak asmayın, onlar çoğu zaman yalandır ve korkuyu körükler. Tek gerçek gördüklerinizdir.
- Polisin yaptıklarını, vahşetini ve yaralanmaları saati ve yeriyle kaydedin. Daha sonra çok işinize yarayabilir.
- Unutmayın, siz güçlüsünüz! Siz adalet, özgürlük ve barış için ordasınız ve polis ne yaparsa yapsın buna karşı durabilirsiniz.
Ne giymeli?
- Rahatça koşabileceğiniz , hava durumuna uygun, kapalı, rahat ayakkabı giyin. (sandalet ve terlik uygun olmayabilir)
- Hava durumuna uygun, bol ya da sıkı olmayan kıyafetler. Üzerine varsa yağmurluk. Uzun kollu tişörtler, pantalonlar polisin kullandığı biber gazı, göz yaşartıcı bomba gibi kimyasal silahların vücudunuza temasını, dolayısıyla etkisini azaltır.
- Gözlerinizi kimyasal silahların etkilerinden korumak için maske ya da gözlük (Gaz maskeleri en iyisi. Bulamazsanız onun yerine kenarları kapalı yüzücü gözlükleri işe yarar.)
- Güneşten ve kimyasallardan korunmak için şapka, kasket gibi başınızı kapatacak bir şey. Şapka tanınmanızı da zorlaştırır.
- Polisin attığı bombaları geri fırlatmak niyetindeyseniz inşaat işçilerinin kullandığı cinsten kalın eldivenler giyin. (lateks eldivenler ve bulaşık eldivenleri sıcak bombaları tuttuğunuzda elinize yapışabilir.)
- Gerektiğinde ağzınızı ve burnunuzu kapatacak büyüklükte tercihen elma sirkesine batırılmış fularlardan birkaç tane (elma sirkesi bulamazsanız limonsuyu da olur, hiçbir şey yoksa su ile ıslatın.) Kimyasal silahların ağzınızı ve burnunuzu etkilemesini bir süreliğine engeller. Rahat nefes almanızı sağlar.
Yanınızda Ne Getirmelisiniz?
- İçmek için plastik şişeler içinde yeterince su. (en az 2 litre)
- Gerektiğinde enerji ihtiyacını karşılamak için kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz vs...)
- Ulaşım, yemek gibi ihtiyaçlar için yetecek kadar para
- Olayların, polis vahşetinin, yaralanmaların belgelendirilmesi için kol saati, kalem, kağıt
- Alkol veya su bazlı güneş kremi (yağ bazlı olanlar kimyasal silahların etkilerini arttırırlar)
- Kronik bir hastalığınız varsa kullandığınız ilaçlardan bolca
- (gözaltına alınırsanız ihtiyacınız olabilir)
- İçinde bandaj, flaster, iyotlu dezenfeksiyon solüsyonu, latex eldiven, gazlı bez olan küçük bir sağlık çantası
- Menstruasyon (adet kanaması) için pedler ( Eylem günü tampon kullanmayınız. Tamponlar vücutta 6 saatten fazla kaldıklarında toksik şok sendromu denilen bir hastalığa yol açabilirler. Gözaltına alınırsanız tamponu değiştirmek için uygun bir ortam bulamayabilirsiniz.)
Neleri Yapmamalıyız?
- Vücudunuza yağ bazlı kremler (yağ bazlı güneş kremleri, nemlendiriciler,vazelin gibi) sürmeyin. Kontakt lens kullanmayın.
- Kolayca yakalanabileceğimiz bol kıyafetler giymeyin; sallanan takılar, kravat takmayın. Saçlarınız uzunsa sıkıca toplayın.
- Eylem alanına tek başınıza gitmeyin. En iyisi bir grupla ya da tanıdığınız kişilerle beraber gitmektir.
- Eylemden önce ve sırasında alkol içmeyin.
- Eylemden önce uyuşturucu kullanmayın, yanınızda getirmeyin. (esrar dahil)
Eylem Sırasında Görebileceğiniz Tıbbi Durumlar
1. Astım: Havayollarının daralması ve akciğerlerde sıvı birikimi. Bu durumdaki bir insanın inhaler (fıs-fıs) kullanması gerekir. Kişiye yanında inhaleri var mı diye sorup varsa kullanmasına yardım edin. Yoksa bir sağlık ekibi bulmaya çalışın. Kişinin inhalerini kullanmasına rağmen durumunda bir düzelme yoksa muhakkak bir sağlık ekibi bulun.
2. Diabet (Şeker hastalığı): Vücudun şekeri metabolize etme yeteneğinin bozulduğu bir hastalık. Bir sağlık personeli bulun. Kişinin bilinci açık ve koopere ise kişiye yemesi ya da içmesi için bir şeyler verin. Mevcut durum kan şekerinin düşmesine bağlı ise bu az miktardaki yiyecek iyileşmeyi sağlayacaktır. Yüksek kan şekerine bağlı ise durumu daha da kötüleştirmeyecektir.
3. Anaflaktik Şok: Arı sokmaları, çilek, yerfıstığı, ilaçlar gibi maddelerle karşılaşma sonucu hayatı tehdit edici alerjik reaksiyonun meydana gelmesi. Böyle bir kişi gördüğünüzde hemen bir acil yardım merkezine götürün.
4. Kalp krizi: Yanınızda varsa bir aspirin verin. Bir sağlık personeli bulun. Kişiyi hastaneye gönderin.
5. Epilepsi nöbeti: Bir sağlık personeli bulun. Tekrarlayan ve uzun süren nöbetler hayatı tehdit edebilir. Nöbetin bitmesini beklemeyin hemen yardım çağırın. Etrafı boşaltın, başı nazikçe destekleyip yaralanmasını engelleyin. Ağız içine bir şey sokmayın. Kasılmalar bittiğinde kişiyi yan çevirin, kişi kusabilir ve kustukları akciğerine kaçabilir. Kişi nöbetten sonra dezoryante olabilir veya uyuyabilir. Bu durum birkaç saat sürebilir. Etrafta kişiyi tanıyan birileri varsa, kişinin daha önce nöbet geçirip geçirmediğini öğrenin. Geçirmemişse bu nöbet bir kafa travmasına bağlı olabilir. Kişiyi hastaneye gönderin.
6. Şok: Şokun değişik sebepleri olabilir, fakat temelde şokta olan kişi kan ya da sıvı kaybetmektedir. Bu künt bir travmaya bağlı olarak iç kanama veya açık bir yaradan kanama olabilir. Yardım çağırın. Dışarıdan görünen kanama noktalarına direkt üzerine basınç uygulayarak durdurmaya çalışın. Bacakları kişinin kalp seviyesinin üzerinde tutmaya çalışın. Kişinin bilinci açıksa su içirmek kan kaybını yerine koyabilir. Kişi acilen tıbbi yardım almalıdır.
7. Kafa travması: Birinin başına bir darbe aldığını görürseniz olayın kişinin sağlığı açısından çok önemli olabileceğini unutmayın! Hemen bir sağlık personeli bulun. Kişi yerde yatıyorsa kımıldatmayın. Etrafındaki insanları uzaklaştırın (bunun için arkadaşlarınızla yaralının etrafına zincir örebilirsiniz.) Kafa travmaları ile beraber boyun travmaları da birlikte olabilir. O yüzden boynu da kımıldatmayın. Bulabilirseniz kişiyi tanıyan birini bulun ve hareketlerinin o anda ona normal gelip gelmediğini sorun. Kişinin mental durumunda bir değişiklik olursa daha öncesini bildikleri için size yardımcı olabilirler. Daha önceki tıbbi durumu (hastalıkları, kullandığı ilaçlar vs.) ile ilgili bilgi almaya çalışın. Hasta her an bilincini kaybedebilir.
Biber Gazı ve Göz Yaşartıcı Gaz
Bu kimyasal silahlara maruz kaldığınızda hatırlayacağınız ilk şey bu durumun başınıza gelen en kötü şey olmadığı olmalı. Bu silahlar hakkında söylenenler çok kötü, çok korkutucu olabilir ama gerçekte dikkatli ve akıllıca davrandığımızda böyle bir deneyimi çok az hasarla atlatabiliriz. Buradaki bilgiler Kara Haç Sağlık Kollektifi’nin uzmanlarla görüşmelerinin, biber gazı ile yaptıkları deneysel çalışmaların ve Seattle’daki WTO ve Washington’daki IMF/DB eylemleri dahil katıldıkları eylemlerde binlerce kişiyi tedavileri sırasında edindikleri deneyimlerin sonucudur.
Bu maddeler Nelerdir?
Göz yaşartıcı gaz (diğer adları CN, CS, CX) ve biber gazı (OC) kitleleri etkisiz hale getirmek, kişileri sindirmek amacıyla polisler ve askeri birlikler tarafından kullanılan kimyasal bileşiklerdir. Mukoz membranlara (ağız içi mukozası, burun mukozası, göz ve mukoz membran içeren diğer vücut bölgeleri) ve deriye etkilidirler. İçlerinde çözücüler ve itici gazlar da bulunur. Bazı bilim adamları bu maddelerin bazılarının kansere, doğum anomalilerine, genetik mutasyonlara neden olduklarını öne sürüyor. O yüzden dikkatli olmalıyız. Seattle’da dünya ticaret örgütü eyleminde polis; bilinç bulanıklığı, baş ağrısı, görsel veya duysal halüsinasyon, adet düzensizliklerine neden olabilen kalp atımını hızlandıran yüksek derecede toksik bir çözücü olan metilen klorid içeren göz yaşartıcı gazlar kullanılmıştı.
Nasıl kullanılırlar?
Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının her ikisi de parfüm kutusuna benzer küçük teneke kutulardan sıkılabilirler. Göz yaşartıcı gaz çoğu zaman kalabalığın içine silahlarla ateşlenir. İçinde göz yaşartıcı gaz olan bu teneke kutuları hiçbir zaman çıplak elle ellemeyiniz. Özellikle ilk atıldıklarında çok sıcak olurlar. Ağır işlerde kullanılan türde iş eldivenleri işe yarar. Ve bu kutuları atmaya çalışırken gazlardan ağır şekilde etkilenebileceğinizi unutmayınız.
(Kimyasal silahlar değişik yollarla atılabilirler…)
Nasıl etki ederler?
Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının ikisi de deride yanıcı tarzda ağrı ve gözlerden, burundan çok miktarda sıvı gelmesine neden olurlar. Biber gazı çok daha fazla acı vermesi, birinci derece yanıklara neden olabilmesi ve vücuttan temizlenmesinin zor olması nedeniyle polis tarafından daha fazla tercih edilir. Bu gazlara maruz kaldığınızda:
- Gözlerde, burunda ve deride yanma, batma
- Görmenizi bulanıklaştıracak kadar çok miktarda göz yaşarması
- Burun akması
- Vücut salgılarının artması
- Öksürük ve nefes almada zorluk
- Dezoryantasyon, bilinç bulanıklığı, panik
Aşırı bir öfke, kızgınlık gibi etkilerini yaşayabilirsiniz. Tüm bu etkiler geçicidir. Göz yaşartıcı gazın etkileri 5-30 dakika içerisinde geçer. Biber gazının etki süresi ise 20 dakika ile 2 saat arasında değişir. Biber gazının etkisinin bu kadar uzun sürmesinin nedeni deriden emildikten sonra sinir uçlarında birikip yavaş yavaş salındığı içindir. Yani biber gazını derinizden temizleseniz bile etkileri bir süre daha devam eder.
Önleme
Çoğu sağlıklı insan için bu kimyasal silahların etkileri kısa süreli ve geçicidir. Fakat bazı insanlarda bu etkiler daha uzun sürebilir ve yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. Aşağıda sıralayacağımız hastalıklara ve tıbbi durumlara sahip kişiler risk altındadır ve bu silahlara maruz kalmamaya çalışmalıdır.
- Astım, amfizem, pnömoni gibi solunum sistemi hastalıklarına sahip kişiler
- Çocuklar, yaşlılar gibi vücudun savunma sistemi zayıf kişiler
- Vücudun savunma mekanizmalarını zayıflatan kronik hastalıkları olan kişiler (kemoterapi alan, lupus hastalığı olan, HIV pozitif kişiler, radyoterapi alan ve uzun dönem kortikosteroid kullanan kişiler)
- Gebe olan, gebe olabilecek veya gebe kalmaya çalışan kadınlar (kendiliğinden düşük, doğum anomalileri olabilir)
- Emziren kadınlar (zehirleri süt yoluyla bebeklerine geçirebilirler)
- Deri (şiddetli akne, sedef hastalığı, ekzema) ve göz (konjuktivit, üveyit) hastalıkları olan kişiler
- Kontakt lens takan kişiler (kimyasalların göze etkisi artabilir)
Korunma
- Yağlı kremler ve losyonlar kullanmaktan kaçının. Bunlar kimyasalların deride kalış sürelerini ve emilmelerini arttırır. (bunu üçüncü kez tekrar ediyoruz galiba ama çok önemli)
- Güneş yanığının üzerine biber gazı çok acı verir. O yüzden su veya alkol bazlı güneş kremi kullanın. Elinizde olan yağ bazlı güneş kremlerini kimyasalların etkisini arttıracağını hesaba katarak yine de kullanabilirsiniz.
- Kimyasal silahlara maruziyeti azaltmak için vücudunuzda açık bir yer bırakmayın. Bu sizi güneşten de koruyacaktır.
- Yüzün koruması için gaz maskeleri en iyisidir. Gaz maskeniz yoksa kenarları korumalı yüzücü gözlükleri de işe yarar. Ağız ve burun koruması için de elma sirkesi ile ıslatılmış bez maskeler kullanılabilir.
Nasıl davranmalı/hareket etmeli?
- Sakin olun. Panik etkilenmeyi artırır. Yavaş yavaş nefes alın ve bu durumun geçici olduğunu hatırlayın.
- Gazın atıldığını görürseniz gözlüğünüzü, maskenizi takın, oradan biraz uzaklaşın. (yüksek bir yere çıkabilirsiniz)
- Nefesinizi ağzınızdan alıp burnunuzdan verin. Arada bir öksürmeye çalışın, tükürün.
- Kontakt lensleriniz varsa kimyasallara maruz kalmamış birinden lensleri çıkartmasını rica edin.
- Gözlerinizi ovalamayın.
Çözümler:
Kara Haç Sağlık Kolektifi biber gazının etkilerinden korunma yollarını bulmak için gönüllüler üzerinde deneyler yapmış. Bir çok madde denemişler. Denedikleri hiçbir şey etkilenmeyi engelleyememiş, fakat buldukları bazı yöntemlerin etkilenmeyi en aza indirdiğini söylüyorlar.
- Gözler ve ağız için: Kimyasallara maruziyetten hemen sonra gözleri yıkamak için yarı su, yarı sıvı antiasitle hazırlanmış bir solüsyon kullanılabilir. Yalnız bu işlem için eğitim almanız gerekmektedir. Yanlış yaptığınızda zararlı olabilir. Ağız dekontaminasyonu için bu sıvıdan bir yudum alıp ağzınızı çalkalayın, sonra tükürün. Yutmayın.
- Deri için: Etkilenen küçük bölgeler için mineral yağı denilen sıvı parafin, sıvı vazelin gibi bir maddeyi kullanabiliriz. Küçük bir bez parçasına sıvı vazelini sürün. Bunu etkilenen bölgeye tatbik edin. Arkasından hemen alkol ile o bölgeyi temizleyin. Sıvı vazelinin 30 saniyeden uzun süre deride kalmamasına dikkat edin. Daha uzun süre kalırsa kimyasalların etkisini arttırabilir.
- Eylem sonrasında üstünüzdeki kıyafetleri çıkartın dayanabileceğiniz soğuklukta suyla duş alın. Kıyafetleri güçlü deterjanlarla yıkayın. Bu kimyasallar toksik etkilidir ve siz onları temizlemediğiniz sürece sizi ve etrafınızdakileri zehirlemeye devam eder. Temizleyene kadar yüzünüze, gözünüze, diğer insanlara, mobilyalara, koltuklara dokunmayın.
Çantamızda neler olmalı?
Yanımızda getirmemiz gerekenleri temel ihtiyaç olanlar ve ikincil olarak ihtiyaç duyabileceklerimizi olarak ikiye ayırdık. Eyleme katılacak herkesin en azından temel ihtiyaç çantasında bulunması gerekenleri getirmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Çantamızın içinde nelerin olduğu kadar onları nasıl yerleştirdiğimiz de önemli. İhtiyaç anında malzemelere en kısa zamanda ulaşmak için kendimize göre bir düzen yapmalıyız. Sırt çantaları taşımaları kolay olduğu, koşarken bizi engellemediği için tercihimiz.
1. Temel ihtiyaç malzemeleri: Su (en az 2 litre, ağızları iyi kapanan plastik şişelerde), Latex ve latex olmayan eldivenler, Gazlı bez (2-3 paket), Anti asit ve su karışımı (1:1 oranında karıştırılmış), bandajlar (küçük, orta, büyük boy), Antiseptik solüsyon (iodine, tentürdiyot), Flaster, Kalem, kağıt, kol saati, Güneş kremi (alkol veya su bazlı), Sıvı vazelin ve alkol (nasıl kullanacağınızı tekrar gözden geçirin.), Bol enerjili kuruyemiş, bisküvi, çikolata gibi yiyecekler, Elma sirkesine batırılmış bandana/maske (sık sık değiştirmeniz gerekebilir, o yüzden bir kaç tane), Kilitli iğne
2. İkincil ihtiyaçlar (burada yazanları herkesin yanında taşıması biraz zor. O yüzden ihtiyaç duyduklarınızı seçiniz. Ya da gruptan birisi gerekli olanları yanında taşısın.) Astım inhaleri, epinefrin, tamponlar (burun kanamaları için ideal), topikal antibiyotikli krem, plastik poşette temiz tişört, fazladan plastik poşetler, kalem şeklinde ışık kaynağı, kibrit, yüzücü gözlüğü, buz torbaları.