23 Mayıs 2012 Çarşamba

Dijital Fotoğraf Makinelerinin Temel Özellikleri

Çözünürlük (CCD sensor resolution)


Bu özellik sayısal fotoğraf makinesinin en önemli özelliklerinden biridir. Makinenin çözünürlüğü yapabileceğiniz maksimum baskı boyutunu belirler. Sayısal fotoğraf piksel denen noktacıklardan oluşmuştur. Çözünürlük makinenin fotoğrafı çekerken onu kaç adet noktacıktan oluşturduğunu belirtir. Örneğin 1600x1200 piksel çözünürlüğe sahip fotoğraf makinesinin çektiği fotoğraf yatay olarak 1600, dikey olarak 1200 pikselden oluşur. Bu iki değeri çarptığımızda bize makinenin çözünürlüğünü verir.

1600x1200 = 1920000

1 mega = 1000000 olduğuna göre bu makine 2 mega pikseldir.

Bir makinenin yapabileceği maksimum baskı boyutu, her inçte olması istenen piksel sayısının yatay ve dikey piksel sayısına bölünmesiyle bulunur. Her inçte olması istenen çözünürlük ise gözümüzün algılama limitiyle belirlenir. Gözümüzün çözünürlüğü 300 dpi’dir, bu çözünürlükten düşük olarak basılan fotoğraflarda kalite düşüklüğü belirmeye baslar. Ancak 150 dpi ya kadar olan çözünürlükteki baskılarda bu kalite düşüklüğü oldukça kabul edilebilir seviyededir.

Bu hesaplamayı bir örnek ile açıklayacak olursak, 6 mega piksel (3072x2048) çözünürlüğe sahip bir fotoğraf makinesini ele alalım ve her inçte olmasını istediğimiz piksel sayısı gözümüzün algı sınırı olan 300 olsun.

3702 / 300 = 10.24

2048 / 300 = 6,8

Buradan rakamları yuvarlayacak olursak, bu makinenin çektiği fotoğraflardan profesyonel kaliteye sahip yapabilecek maksimum baskı boyutu 10x8 olarak görülür.

Aşağıdaki çözünürlük ve onun desteklediği maksimum baskı boyutlarına ait tabloyu bulabilirsiniz:



Çözünürlük


Pixels
(yatay x dikey)


Maksimum Profesyonel
Kalite Baskı Boyutu
(300dpi)


Maksimum Kabul Edilebilir
Kalite Baskı Boyutu
(150dpi)

2MP
1600x1200


6x4


10x8

4MP
2272x1704


7x5


14x10

6MP
3072x2048


10x8


20x16



Bunlar göz önünde bulundurulurken, çözünürlüğün büyümesiyle beraber çekilen fotoğrafların da saklama boyutunun büyüyeceği ve sizin saklama medyanızda daha fazla yer kaplayacağı unutulmamalıdır. Bu konunun detayları için lütfen Saklama Formatı ve Medya Tipleri bölümüne bakiniz.

Saklama Formatı (Compression)


Fotoğrafın kalitesinde rol oynayan özelliklerden biri de saklama formatıdır. Sayısal makinalar, çekilen fotoğrafı üç farklı şekilde saklayabilir.

RAW: Fotoğrafın algılayıcıda dijitize edildikten sonra, üzerinde hiçbir işlem yapılmadan saklanmasıdır. Bu açıdan sayısal negatif olarak da adlandırılır. Bu tip saklama sadece bir format olduğundan, standart fotoğraf bakma programlarıyla görüntülenemez. Bu fotoğrafları görebilmek için ya fotoğraf makinesiyle birlikte gelen görüntüleme programını kullanmanız ya da görüntüleyici programınıza fotoğraf makinesi üretici tarafından sağlanan ekstra bir modül yüklemeniz gerekmektedir. Avantajı, saklama boyutunu kalite kaybetmeksizin üçte birine indirmesidir. Fotoğraf, bilgisayara aktarıldıktan sonra değişik formatlara, örneğin TIFF, çevrilebilir.

TIFF: Fotoğrafın algılayıcıda dijitize edildikten ve üzerinde işlem yapıldıktan sonra saklanmasıdır. Standart bir saklama tipi olduğundan tüm görüntüleme programlarıyla kullanılabilir.

Genellikle sayısal fotoğraf makineleri TIFF ve RAW formatlarından birine destek verirler.

JPEG: Fotoğrafın algılayıcıda dijitize edildikten ve işleme tabi tutulduktan sonra, standart sıkıştırma metotları kullanılarak saklama boyutunun küçültülmesidir. Kullanılan metoda ve kaliteden verilen ödüne göre küçülme oranı belirlenir. Makinelerde genelde 5:1, 10:1 ve 20:1 oranları kullanılır. Standart bir metot olduğundan tüm görüntüleme programlarıyla kullanılabilir.

Aşağıdaki tabloda tüm bu tiplerin birbirleriyle olan karşılaştırmalarını bulabilirsiniz.




SEÇENEK


SAKLAMA TİPİ


SAKLAMA
BOYUTU


KALİTE


4 Mega piksel Fotoğraf
Saklama Boyutu (MB)

TIFF
TIFF


1:1


maksimum kalite


12

RAW
RAW


3:1


maksimum kalite


4

Fine
JPEG


5:1


minimum kalite kaybı


2

Standard
JPEG


10:1


orta kalite kaybı


1

Economy
JPEG


20:1


minimum kalite


0.5




Saklama Medya Tipleri (Storage Media)


Sayısal fotoğraf makinesi, fotoğrafı çektikten sonra saklama medyasına kaydeder. Saklama medyasının kapasitesi çekebileceğiniz maksimum fotoğraf sayısını belirler. Su anda piyasadaki makineler 5 değişik saklama medyası kullanmaktadırlar. Her türün kendine göre avantaj ve dezavantajları var olduğundan hiçbiri bir diğerine karşı tam olarak öne çıkamamaktadır. Aşağıda bu ürünlere ait örnekleri görebilirsiniz, görüntüler orijinal boyutlarını yansıtmamakla beraber fikir vermesi açısından medyaların birbirlerine oranla boyutları dikkate alınarak hazırlanmıştır.





Compact Flash(CF) I/II



XD Picture Card(xD)



Secure Disk(SD)/
Multi Media Card(MMC)



Smart Media(SM)




Vizör (Viewfinder)

Bütün sayısal makinelerde alışık olduğumuz optik vizör vardır. Buna ek olarak, hemen hepsi, LCD vizör dediğimiz bir elektronik görüntüleme ekranına da sahiptir. Bu ekranın boyutu, yine fotoğraf makinesinin fiziksel boyutuyla orantılı olmasına karşın 3 � 5 cm. civarındadır. Bu ekran fotoğraf çekme modunda, bize o anda makinenin algılayıcısından gördüğü görüntüyü aktardığı için optik vizörden çok daha kullanışlıdır. (SLR makinelerde algılayıcının önünde, analog makinelerde filmin önünde olduğu gibi örtücü olduğundan bu yapılamaz.) Çekilen fotoğrafları görüntüleme modunda ise, bu ekranı önce çekilen fotoğrafları izlemek için kullanılır. İstenirse, zoom yapılarak ekranın küçük olmasına karşın fotoğrafın detayları görülebilir. Makinenin menüleri ve ayarları da yine bu ekranda görüntülenir ve etrafındaki tuşlar ile ayarlanır. Çok fazla enerji harcayıp, pil ömrünü kısaltmasına karşın, LCD vizör getirdiği olanaklar düşünüldüğünde sayısal fotoğrafçılıkta vazgeçilmez bir özellik olarak yerini almıştır. Çünkü hiçbir şey, daha henüz çektiğiniz bir fotoğrafı bu küçük ama işlevli ekranda inceleme imkanının getirdiği kolaylığa değişilmez.



Optik vizör



LCD vizör




Pil ve Pil Ömrü (Battery)

Elektronik kısımlarının analog makinelere oranla çok daha fazla olması, sayısal fotoğraf makinelerinin pil ihtiyacını da katlarca artırmıştır. LCD vizör ve algılayıcı bunun başlıca nedenleridir. Bu sebeple birçoğu kendilerine has Lithium denilen maddeden yapılan şarj edilebilen piller ile çalışırlar. Bir kısmı ise standart kalem pil ile çalışabilirler. Her iki türün de kendine göre iyi ve kötü yönleri vardır. Kendine has pile sahip olan modellerin pil ömrü diğerlerine göre çok uzun olmasına karşın yedek pil fiyatları çok yüksektir. Bir de pil bittiğinde yedeği yoksa durum oldukça çaresizdir. Kalem pil ile çalışanlar daha az pil ömrü sağlamalarına karşın, herhangi bir yerden temin edilebilen standart alkalin ya da NiMh şarjlı kalem piller ile çalışırlar (enerji güçleri ortalama 1600mAh). Bu açıdan herhangi bir süpermarketten bile enerji ihtiyacı giderilebilir. Eğer kalem pil ile çalışan bir makine alınacak olursa, tavsiyem, hemen, bir hızlı şarj edebilen pil şarj cihazı ile en az 3 takım Ni-Mh şarjlı kalem pil alınmasıdır. Kalem pilli modeller için RC6 ya da NiCd şarjlı türü kalem piller kullanılmaz, çünkü bu tur pillerin sağladığı enerji diğerlerine oranla 3-4 kat daha düşüktür (enerji güçleri ortalama 700mAh).

Flaş (Flash)

Hemen her sayısal fotoğraf makinesi flaş özelliğiyle gelir. Bu makinelerdeki elektronik flaş, konvansiyonellerden pek farklılık göstermez. Fotoğraftaki derinliğin kaybolmasına sebep verdiği ve doğal olmayan bir aydınlatma yarattığı için zorda kalınmadıkça kullanılmaması gereken bu özellik, genel fotoğraf makinesinin fiziksel boyutu küçüldükçe de zayıflar. Örneğin, fiziksel boyutları büyük olan bir fotoğraf makinesinin elektronik flaşı 6-9 metre etkiliyken, bu mesafe ufak boyutlu modellerde 4-6 metreye kadar iner.

Video Film Kayıt (Movie Record)

Birçok amatör ve SLR-benzeri sayısal fotoğraf makinesi artık film kayıt özelliğiyle geliyor. Bu özellik, kısa film videolarının çekilebilmesine olanak tanıyor. Eğlenceli ve pratik bir özellik olmasına karşın, çekilen film klipleri genellikle sizin saklama medyanızın büyüklüğüyle sınırlı (10 saniye - 15 dakika arasında değişebilir) ve de videonun çözünürlüğü makinenin algılayıcısının çözünürlüğünden çok düşük, genelde 320x240 civarında, ve saniye çekilen kare miktarı 15 ile sınırlı, bu videonun kesik kesik ve kalitesiz görünmesine neden oluyor. Tüm eksikliklerine rağmen, kısa kayıtlar için eğlenceli bir özellik. (Televizyonlarımızda izlediğimiz yayınların saniyedeki kare miktarı 28’dir (PAL yayın sistemi))

Bu özellik, örtücülü olduklarından dolayı SLR makinelerde bulunmaz.

Ses Kayıt (Audio Record)

Film kayıt kadar yaygın olmasa da bazı marka sayısal makineler, çektiğiniz her poz için birkaç saniyelik ses kayıt edebilmenize olanak vermektedir. Eğer çektiğiniz fotoğraflar ile ufak notları almayı seviyorsanız, bu özellik sizin için vazgeçilmez olacaktır.

Televizyon Bağlantısı (TV connections)

Sayısal fotoğraf makineleri, video çıkışları sayesinde televizyona da bağlanabilirler. Bu özellik, başka yardımcı elemanlara ihtiyaç olmadan fotoğraflarınızı dostlarınızla paylaşmanızı sağlar. Birçok model multi-sistemi destekler, böylece makinenin menülerinden video çıkış tipini (PAL/NTSC) seçerek istediğiniz sistem televizyona bağlayabilirsiniz.

Televizyon ve Bilgisayar Bağlantısı

Bilgisayar Bağlantısı (PC connection)

Fotoğraflarınızı çektikten sonraki adımınız, onları bilgisayarınıza aktarıp sayısal albümlerde saklamak ya da sayısal karanlık odanızda rötuşlamaktır. Fotoğraf makinesi üreticilerinin en sık tercih ettiği metot USB bağlantısıdır. Şu an itibariyle USB1.1 en yaygın olan bağlantı tipidir, bilgi aktarım hızı 11 Mbps’tir, onun bir üst versiyonu olan USB2.0 da giderek yaygınlaşmaktadır, bu versiyonun bilgi aktarım hızı ise 480 Mbps’dir yani USB1.1’nin yaklaşık 40 katı. Bu iki versiyon birbiriyle uyumludur, yani eski ve yeni birbiriyle çalışabilir. Bazı üreticiler USB2.0’a benzer teknik özelliklere sahip FireWire (IEEE1394) tipinde bağlantıyı da tercih etmektedir.

Amatör ve SLR-benzeri makineler, fotoğraf saklama boyutları nispeten ufak olduğu için genelde USB1.1 ile gelmektedir. Buna karşın, SLR makineler, saklama boyutunun büyüklüğünden dolayı genelde USB2.0 ve IEEE1394 bağlantılıdırlar. Fakat uzun vadede USB1.1 terk edilip, üreticiler bilgi aktarım hızı daha yüksek olan USB2.0’a ya da IEEE1394’e yönelecektir.

Firmaların USB1.1 daha hızlı teknolojilere geçiyor olması, yanlış anlaşılmamalıdır. USB1.1 amatör ve profesyonele giriş seviyesindeki kullanıcılar için hala yeterlidir. Fikir vermesi açısından 128MB veri aktarımı için, bilgi aktarım hızı karsılaştırma tablosu aşağıdadır. 128MB saklama medyasının içine 4 Mega piksel, JPEG, FINE özelliklere sahip 64 adet fotoğraf sığar.






BAĞLANTI TİPİ


AKTARIM SÜRESİ

USB1.1>90 saniye
USB2.0<5 saniye
IEEE1934<5 saniye


Algılayıcı boyutu ve formatı (CCD Sensor Size and Format)

Sayısal fotoğraf makinelerinde çözünürlüğün yanı sıra algılayıcı boyutu da önemlidir. Algılayıcı boyutu, konvansiyonel fotoğrafçılıktaki film boyutuna karşılık geldiğinden, küçük olması renk algılamasında ve de fotoğraf/alan derinliğini (depth of field) azaltmada bir takım yetersizliklere neden olur. Bu nedenle, algılayıcı boyutu mümkün olduğunca büyük bir fotoğraf makinesi tercih edilmelidir. Yakın zamana kadar profesyonel fotoğraflarının bile algılayıcı boyutu 35mm filminkine oranla oldukça ufaktı, ancak bilhassa içinde bulunduğumuz yıl içersinde 35mm film boyutunda algılayıcıya sahip fotoğraf makineleri piyasaya sürüldü. Kullanım alanları göze alındığında, amatör makineler en ufak, SLR-benzeri onlara oranla daha büyük, ve de SLR makineler en büyük algılayıcılara sahiptirler. Canon EOS-1Ds makinesi ise şu anda piyasada bulunan, 35mm film boyutunda algılayıcıya sahip tek fotoğraf makinesidir. Fikir vermesi açısından aşağıda bazı fotoğraf makinesi modellerine ait algılayıcı boyutları bulunabilir.




Model


Tip


Algılayıcı boyutu (mm)

Nikon Coolpix 3500Amatör5.27 x 3.96
Minolta DiMAGE A1SLR-benzeri8.80 x 6.60
Canon EOS-10DSLR22.7 x 15.1


Algılayıcının boyutunun yani sıra formatı da göz önünde bulundurulması gereken özelliklerden biridir. Bildiğimiz gibi 35mm film 3:2 (36mmx24mm) formata sahiptir, sayısal makinelerde bu format iki farklı oran olarak karşımıza çıkar, bazı üreticiler 3:2 formatını benimserken; bazıları ise 3:2 formatında 10x8 baskılar yaparken fotoğrafın bazı kısımları baskının dışında kaldığından, 10x8 baskıya daha müsait olan 4:3 formatına sahip makineler üretirler. Bu nedenle, secim yapılırken, daha çok kullanılacak baskı boyutu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Siyah kısımlar 4:3 boyutta bir algılayıcıdan 3:2 oranlı baskı yapıldığında, baskının dışında kalan alanı göstermektedir.
 

Siyah kısımlar 3:2 boyutta bir algılayıcıdan 4:3 oranlı baskı yapıldığında, baskının dışında kalan alanı göstermektedir.

Manual Ayarlar

SLR-benzeri ve SLR makineler, ful-otomatik çalışabildikleri gibi fotoğrafı çekerken tüm ayarları sizin yapmanıza da olanak sağlarlar. Bu sayede, diyafram açıklığı, örtücü açılma süresi, ISO gibi tüm özellikleri detaylı olarak kontrol edebilirsiniz. Bu kontroller amatör kameralarda çok daha sınırlıdır, bu makineler günlük amaçlı ve hızlıca kullanılabilmek için tasarlandığından, bu tür özellikler pek ön plana çıkmaz. Standart olarak tanıdıkları kontrol imkânı toplam ışık (exposure) olarak karşımıza çıkar. Bu özellik sayesinde fotoğrafın daha aydınlık veya karanlık çıkmasını ayarlarsınız. Diyafram, örtücü ayarının amatör kullanıcılar basite indirgenmiş metodudur. Bu değer 2 ile +2 arasında 1/3 birimlik artışlar şeklinde ayarlanır. Ancak ufak bir kesim yüksek model amatör kamera bu özelliklerin kontrolüne imkân tanır.

Lens, Zoom ve Diyafram (Lens, Zoom and Aperture)

SLR-benzeri ve amatör makineler sabit lense sahip olduklarından maksimum ve minimum diyafram açıklıkları ve zoomları sabittir. SLR makineler lensleri değişebildiğinden bu konuda çok daha fazla esnektirler. Bu yüzden amatör ve bilhassa SLR-benzeri makine secimi yaparken lensinin sağladığı özelliklerin ihtiyaçlara tam olarak karşılık verdiğine emin olunması gerekir. Gerçi bu makinelerin lenslerinin ucuna takılan bazı ek parçalar ile görüş açısı genişletilip, ya da zoom miktarı artırılabilse de, bu ancak genellikle kaliteden ödün verilerek sağlanabildiğinden pek tavsiye edilen bir metot değildir. SLR makinelerde değişen lens kullanılırken dikkat edilmesi gerekli bir nokta da, odak uzunluğu dikkate alınırken sayısal makinanın algılayıcısının da göz önünde bulundurulmasıdır. Eğer sayısal SLR makinenin algılayıcı fiziksel boyutu 35mm film boyutundan farklı ise, lensi ona taktığımızda odak uzunluğu değişir. Örneğin, 20x15mm algılayıcı olan bir makineye 35mm için 50mm olan bir lens taktığımızda, lens 35mm standardında 90mm gibi davranır. Bunu aşağıdaki formülle hesaplayabiliriz.
35mm_Film_boyu x 35mm Odak uzunluğu
Yeni odak = -------------------------------------------------------
Sayısal SLR Algılayıcı Boyu

36 x 50
Yeni odak = ----------------- = 90mm.
20

Bu konuyla ilgili son olarak, sayısal zoom hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. Sayısal zoomun, evinizde bilgisayarınızı kullanarak yaptığınız büyütmeden farkı yoktur. Hatta bu iş için karmaşık matematik hesaplamalar ve algoritmalar kullanıldığı için, işlem gücü daha iyi ve kuvvetli olan bilgisayarınızın bu işlemi sayısal fotoğraf makinenizden daha iyi yapması daha yüksek bir olasılıktır. Bu nedenle sayısal zoom özelliğinin pek önemsenmemesi gereklidir, zoom konusunda optik olan zoom esastır.

Örtücü (Shutter)

Örtücü açık kalma süreleri ise amatör makinelerde minimum 1/1000 civarındadır, maksimum ise 15 saniyeye kadar gider. Bu özellik, SLR-benzeri makinelerde 1/2000 istendiği kadar (bulb modu) arasına çıkar. SLR makineler ise çok daha hızlı örtücülere sahiptirler ve 1/8000’e kadar minimum süreye sahip sayısal SLR fotoğraf makineleri bulunabilir. SLR makineleri diğerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri de fiziksel örtücüye sahip olmalarıdır. Diğerlerinde bu yazılım ile yapılır. Profesyonel makinelerin geniş limitlerinin yaratıcı sanatsal çalışmalar için sağladığı olanaklar yadsınamazken, günlük kullanım için amatör makinelerin sağladığı limitler de fazlasıyla yeterlidir.

Aşağıda sayısal SLR fotoğraf makinesinde algılayıcının önündeki fiziksel örtücünün açılıp verilmiştir.





Ölçüm Metotları (Metering)

Bu özellik, analog makinelerdekilere oldukça benzerlik gösterir. Işık ölçümü, fotoğraf makinesinin etraftaki ışığı ölçüp kullanıcıya gerekli bilgiyi göstermesi ya da ful-otomatik modda kendi ayarlarını (diyafram ve örtücü) bu ölçümler doğrultusunda fotoğrafın en iyi çekilebilmesini için ayarlaması için kullanılır. Bu işlem TTL dediğimiz elektronik bir metotla gerçekleştirilir. Amatör makineler genelde çok bölgeli ölçüm metodunu kullanırlar. Bu ölçüm metodu genel amaçlar için en uygun ve en etkili olan metodudur. Manüel ayarları olan, ileri seviye, amatör modeller ise nokta ölçüme de olanak sağlarlar. SLR-benzeri ve SLR makineler ise analog eşleniklerine benzer bir şekilde, çok bölgeli ölçüm, kısmi alan, nokta, ağırlıklı çok bölgeli ölçüm gibi birçok metodu desteklerler.

ISO tipleri (Sensitivity)

Her sayısal makine algılayıcısının bir hassasiyeti vardır. Bu fotoğraf filmlerindeki gibi ISO birimiyle ifade edilir. Ancak üreticiler farklı ISO değerlerini simule edebilmektedirler. Bu, kullanıcıya sayısal fotoğrafçılıkta çekmek istediği fotoğraf için kullanmak istediği ISO değerini, analog fotoğrafçılıktaki gibi film değiştirmeye gerek kalmadan, dinamik olarak değiştirme esnekliğini getirir. Böylece bir fotoğrafınızı ISO 100 ile çekerken, hemen ardındaki pozu ISO 800 ile gerçekleştirebilirsiniz. Günümüzde amatör ve SLR-benzeri sayısal makineler 100-800 arasındaki ISO değerlerini desteklerken, bu değerler SLR makineler için 50-3200 ISO�ya kadar genişleyebilmektedir.

Beyaz Renk Ayarı (White Balance)

Sayısal fotoğraf makinelerinin, analoglara oranlara bir başka avantajı da, beyaz renk ayarıdır. Bildiğimiz gibi, film makineyle gün-ışığı (day-light) filmi kullanarak, tungsten lamba ışığında çekim yaparsak, beyaz renkleri sarı tonlarında görürüz. Fotoğraftaki tüm renklerin sarıya doğru kayması söz konusudur. Bu tür etkileri önlemek ve bir filmi farklı ışık ortamlarında kullanmak için filtre kullanmamız gerekir. Sayısal fotoğraf makinelerinde ise buna gerek yoktur, yapmamız gerekli olan tek şey ya beyaz renk ayarını otomatiğe getirmek ya da elimizle ayarlamaktır. Bu sayede, Sayısal fotoğraf makinesi kendisini buna göre ayarlar ve renkler gerçekte olduğu gibi çıkarlar. Genelde makinelerde bulunan ayarlar aşağıdaki gibidir:




Mod


Çekim Ortamı

TungstenTungsten lamba altında
Day lightGün ışığı ışık
CloudyBulutlu hava ışık
FlourescentFloransan lamba altında
ManüelElle ayarla


 Sayısal Fotoğraf Makinesi Seçmeniz İçin Bazı Tavsiyeler


· Beğendikleriniz arasında, menüleri ve özellikleri size kullanımı en kolay gelen makineyi alın. Kullanım zor olduğunda yararlı bile olsa birçok özellik kullanılmaz.

· Ergonomiye önem verin. Makinenin elinize ve yüzünüze oturmasına özen gösterin. Kullanmasından zevk aldığınız bir ergonomisi olsun.

· Kaliteli ve dayanıklı bir yapısı olsun. Makinenizi her yere götüreceğinizi unutmayın. Deniz, kum, soğuğa karşı dayanıklı olmalı.

· İhtiyacınızı gören ve fiyatı en uygun olanı tercih edin. Teknolojinin çok hızlı geliştiğini unutmayın. Bu sizin son makineniz olmayacak. Bunu bir öğrenme ve gelişme süreci olarak görün.

· Seçeceğiniz makinenin bilgisayar yazılımının da kolay kullanımı olmasına dikkat edin.

· Profesyonel makine alacak iseniz ve eğer bir analog sisteminiz varsa, belki o firmanın dijital modellerinden birini tercih etmeniz şu andaki lens portfolyonuzu kullanabilmeniz açısından faydalı olabilir. Uyumluluğu ilk önce sahip olduğunuz sistemin firmasından kontrol edin.Örneğin Canon EOS dijital SLR makineler, bu seriye ait üretilmiş tüm lensleri kullanabiliyorlar.

Dijital Fotoğraf Makineleri

Dijital fotoğraf makineleri, fotoğrafları elektronik olarak çeken ve saklayan elektronik makinelerdir. Analog fotoğraf makinelerinde olduğu gibi fotoğraf filmleri kullanılmaz. Bunun yerine film görevi gören ve adına sensör denen yeşil, kırmızı ve mavi renge duyarlı hücrelerden oluşan sandviç tipinde sıkıştırılmış bir katmandan geçer ve bu katmandan alınan değerlerle fotoğraf sayısal olarak saklanabilir. Günümüzün sayısal fotoğraf makineleri tipik olarak çok fonksiyonludur ve fotoğraf çekiminin yanı sıra ses ve görüntü kaydetme özelliklerine de sahiptir.

Analog Fotoğraf Makineleri

Hala günümüzde nadir olarak kullanımı devam etmekte olan analog fotoğraf makineleri uzun süre fotoğrafçılık piyasasının tek ve uzun hâkimi olmuşlardır. İlerleyen teknolojik gelişmelere rağmen sayısal fotoğraf makineleri halen analog makinelerin çekim kalitesine ulaşamamıştır. Ama yüksek maliyeler nedeni ile analog fotoğraf makineleri yerlerini sayısal makinelere bırakmıştır.