16 Ağustos 2010 Pazartesi

Silahlı Neşe - Giriş

Giriş:

Bu kitap 1977’de, o sırada İtalya’da süren devrimci mücadelelerin hızıyla yazılmıştı ve bugün okunurken, şimdi son derece farklı olan o durum akılda tutulmalıdır. Devrimci hareket ki buna anarşist hareket de dâhildir, gelişim aşamasındaydı ve her şey, hatta silahlı çatışmanın genelleşmesi bile mümkün görünüyordu.


Ama insanın kendini, küçük bir militan azınlığın baskıya ve Devlet’in sermaye idaresini yeniden organize etme girişimine (itiraf etmek gerekir ki oldukça zayıf bir çabaydı) karşı mücadele eden on binlerce yoldaşa dayatmaya niyetli olduğu uzmanlaşma ve militerleştirme tehlikesinden koruması gerekiyordu.


İtalya’da durum buydu, ama Almanya, Fransa, Büyük Britanya ve başka her yerde de benzer şeyler olmaktaydı. Yoldaşların her gün iktidar adamlarına ve yapılarına karşı gerçekleştirdikleri eylemlerden, İtalya’daki Kızıl Tugaylar gibi silahlı bir partinin planlı mantığının çıkarılmasını önlemek esas gibi görünüyordu.


Kitabın ruhu budur. Bir özgürleşme ve yıkım uygulamasının nasıl bir idare grubunun önceden belirlenmiş kuralları çerçevesindeki ölümcül, şematik katılıktan değil ama neşeli mücadele mantığından çıkabileceğini göstermek.


Bu sorunların bazıları artık yaşanmıyor. Tarihin sert dersleri tarafından çözüldü. Reel sosyalizmin yıkılması aniden her eğilimden marksistlerin idare hırslarını sonsuza dek yeniden boyutlandırdı. Diğer yandan her yerde, özellikle de genç nesiller arasında yayılan özgürlük ve anarşist komünizm arzusunu söndürmedi, muhtemelen alevlendirdi. Pek çok durumda anarşizmin ideolojisinden etkilenmemek için geleneksel simgelerine, sloganlarına ve teorilerine başvurulmaması anlaşılabilir, fakat bu paylaşılamaz bir durumdur.


Bu kitap yine güncel oldu, ama farklı bir açıdan. Artık var olmayan ağır, tekelleştirici yapısının eleştirisi olarak değil, onları baskı ve denetim altında tutan her şeyin neşeyle yıkımı yolunda bireyin potansiyel becerilerine işaret edebildiği için.


Bitirmeden önce, kitabın İtalya’da imha edilmesinin emredildiğini belirtmeliyim. İtalya Yüksek Mahkemesi yakılmasını emretti. Kitabın kopyasını bulunduran tüm kütüphaneler İçişleri Bakanlığı’ndan, yakılmasını emreden birer genelge aldılar. Birden fazla kütüphane, böyle bir uygulamanın Nazilere ya da Engizisyona yakışacağını düşünerek kitabı yakmayı reddetti, ama yasalara göre kitaba başvurulamaz. Aynı sebepten, kitap İtalya’da yasal olarak dağıtılamaz ve pek çok yoldaşın kopyasına bu amaç için gerçekleştirilen büyük baskın dalgası sırasında el konuldu. Bu kitabı yazdığım için on sekiz ay hapis cezasına çarptırıldım.


Alfredo M. Bonanno
Katanya, 14 Temmuz 1993