Plansal temellerde isyancı anarşist pratiğin gelişimi bireyin çözümsel olarak neler yapmış olduğuna bakma yeteneğine ihtiyaç gösterir. Bireyin amaçları kafi derecede açık olduğunda ve birey diğerleri ile pratikte bu amaçların üstesinden nasıl geleceğine dair daha fazla kesin fikirler geliştirmeye başladığında, eleştirinin gücü mücadelenin somut gerçekliğinde son derece kullanışlı bir silah haline gelir. Bununla birlikte, bu ülkede, basit tasdiklere veya reddetmelere, "evet" veya "hayır" çift değişkenli mantığına indirgenemez. Aksine, isyancı yöntemlerden geçerek bizim amacımız olan sosyal düzenin imhası ışığında kapsamayı seçtiğimiz eylemlerimizin dikkatli imtihanlarını kapsamalıdır. Eğer bizi yanlış yola götüren belirli bir eylem bulursak, pişmanlık duymadan gerçekleştiririz. Hataları kabullenme yeteneği ve gerekli olduğunda baştan yeniden başlamak, her hangi sağlıklı bir isyancı hareketin -ne kadar ufak olduğu önemli değil- sahip olduğu yaratıcı hayal gücü ve aşırı tutkulu anlayışı yansıtır. Maalesef, tarihe -bizim yaşadığımız süre- çoğunlukla mitoloji gibi, saygı gösterilmiş yüksek gerçeklik gibi veya sadece gerçek sebebi bulmak için kuramsal seviyede sorgulanmış teoloji gibi davranılmaktadır. Anarşistler, bilhassa, geçmişlerinin büyük anlarının hikâyelerini yaratmaya meyillidirler. Bu mitolojileştirilmiş yanaşma, tarihimizi birçok hataların yapıldığı ve birçok hayret verici projelerin başarıldığı süre gelen mücadeleden ziyade, bir dizi "şerefli yenilgi"lere çevirir. Büyük anlar ve şerefli yenilgiler dizisi olarak tanımlandığında, tarihimiz süre gelen mücadele için kullanışsız olur. Aksine bizim olayları günümüzdeki mücadelemiz için kullanılabilirliğini öğrenmeye dayanarak sorgulamaya ihtiyacımız var, çoğu isyanın tarihindeki güzelliği ve şiiri silmek için değil, fakat bu güzellik ve şiiri iktidara karşı günlük savaşımız yaparak arttırmak için.
Mitleştirilen bir güncel olay, 1999’da Seattle'da WTO zirvesini bloke eden bir dizi gösteri. Takip eden aylar içinde, çeşitli belli başlı konferanslara, buluşmalara veya kongrelere karşı benzer gösteriler meydana gelmişti. Bu gösterilerin çoğunda, isyanın çok gerçekçi eylemleri meydana geldi ve desteğim bu eylemleri gerçekleştirenlerle. Fakat en azından Birleşik Devletlerde, bu olayların çoğu gündemleri kendilerini duyurmak olan ve otoriteler ile bu olaylar üzerinden müzakere etmek için istekli olan politik aktivistlerce organize edildi. Çoğu anarşist Seattle etrafında gelişen miti unutmamaktadır ve tartışmalarını ve çözümsel analizlerini şiddet ve şiddetsizliğin doğası, mülkiyet tahribi sorularıyla sınırlandırdılar, bu tartışmaları sol politik organizasyoncuların münakaşa etmeyi tercih ettikleri ahlaki alanlarda tutuyorlar. Bunlardan hiçbiri Seattle mitine işaret olamaz. Ne de isyancı bir perspektiften ilgi çekmeye uzak olan soruları açar: Hangi yer, süren mücadelemizde/isyancı projemizde böyle gösteriler yapar/ Böyle olaylara gitmeyi reddetme sorunu değil, fakat gitmenin ötesinde, eğer biri, açık bir niyetle, kişinin günlük mücadelesi dışında ve içerisinde cereyan eden yolda bunu seçerse gidebilir elbette. Bu usulun takip eden sorularında, bizim her birimiz kendi kararlarımızı kullanacağız ve neticede eyleyeceğiz, fakat eğer soru sormazsak, iktidarın ajandası ve onun sadık muhalefeti tarafından sürüklenmeye devam edeceğiz, hiç bir yararı olmadan buradan oraya sürükleniyor ve mitin tekrar yaşanamayabileceğinden yakınıyoruz.
Prag ve dünya çapındaki çeşitli dayanışma gösterilerindeki olaylar hakkında duyduğum küçük miktarlardaki haberler açık olarak oralarda anti-kapitalist olayların olduğunu ve "şiddetsiz" aktivistlerin hakimiyetinden çok uzakta olduğunu göstermektedir.
Mitleştirilen bir güncel olay, 1999’da Seattle'da WTO zirvesini bloke eden bir dizi gösteri. Takip eden aylar içinde, çeşitli belli başlı konferanslara, buluşmalara veya kongrelere karşı benzer gösteriler meydana gelmişti. Bu gösterilerin çoğunda, isyanın çok gerçekçi eylemleri meydana geldi ve desteğim bu eylemleri gerçekleştirenlerle. Fakat en azından Birleşik Devletlerde, bu olayların çoğu gündemleri kendilerini duyurmak olan ve otoriteler ile bu olaylar üzerinden müzakere etmek için istekli olan politik aktivistlerce organize edildi. Çoğu anarşist Seattle etrafında gelişen miti unutmamaktadır ve tartışmalarını ve çözümsel analizlerini şiddet ve şiddetsizliğin doğası, mülkiyet tahribi sorularıyla sınırlandırdılar, bu tartışmaları sol politik organizasyoncuların münakaşa etmeyi tercih ettikleri ahlaki alanlarda tutuyorlar. Bunlardan hiçbiri Seattle mitine işaret olamaz. Ne de isyancı bir perspektiften ilgi çekmeye uzak olan soruları açar: Hangi yer, süren mücadelemizde/isyancı projemizde böyle gösteriler yapar/ Böyle olaylara gitmeyi reddetme sorunu değil, fakat gitmenin ötesinde, eğer biri, açık bir niyetle, kişinin günlük mücadelesi dışında ve içerisinde cereyan eden yolda bunu seçerse gidebilir elbette. Bu usulun takip eden sorularında, bizim her birimiz kendi kararlarımızı kullanacağız ve neticede eyleyeceğiz, fakat eğer soru sormazsak, iktidarın ajandası ve onun sadık muhalefeti tarafından sürüklenmeye devam edeceğiz, hiç bir yararı olmadan buradan oraya sürükleniyor ve mitin tekrar yaşanamayabileceğinden yakınıyoruz.
Prag ve dünya çapındaki çeşitli dayanışma gösterilerindeki olaylar hakkında duyduğum küçük miktarlardaki haberler açık olarak oralarda anti-kapitalist olayların olduğunu ve "şiddetsiz" aktivistlerin hakimiyetinden çok uzakta olduğunu göstermektedir.
Anonim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder