12 Kasım 2008 Çarşamba

10010111011

Başlık nasıl ama, yeni aklıma geldi. Biraz düşün belki bulursun. Dün çok iyi oldu bundan sonra sürekli birlikteyiz. Hatta yazmış olduğum şiirleri de seninle paylaşacağım. O kadar doluyum ki inanamazsın. Bu sefer ilişkimiz kesinlikle uzun sürecek. Neler var bende neler? Bugün çok sinirliyim fakat inanıyorum ki bu yazının sonunda yine rahatlayacağım. Bugün sana spor maceramı anlatacağım. Günlerden 17 Nisan 2008 tam 26 yaşıma girdim ve 103 kiloya ulaştım. Birşeyler yapmam gerekiyordu böyle yaşayamayacağımı biliyordum ve bir anda aydınlandım. Bu tarih itibariyle hiçbir katı besin yememeye ve bir süre sonra spor yapmaya başlayacağıma dair kendimi yönlendirdim. Aydınlandım diyorum çünkü bilirsin ben obezim ve doyamıyorum. Ne kadar yersem yeyim birşey değişmiyordu. Bende işte tam bunu farkettim; yani ha bir dilim börek yeyip doymamışım ha bir tepsi börek yeyip doymamışım benim için aynı şey diye düşündüm. Bunun üzerine birşey yememeye karar verdim. İlk 3-4 hafta sadece yemek yemeyerek, ama meyve suyu içtim, 7-8 kilo vermeyi başardım. Biraz kendime geldim, silkelendim ve fazlalıkları atmaya başladım. Spor yapmam gerektiğini biliyordum. Çok zor gelmesine rağmen iş yerindeki beleş spor salonunun nimetlerinden faydalanmaya başladım. Hergün 13:30 gibi evden çıkıyorum, önce Taksim otobüsüne biniyorum ardından metroya ve en son 4 Levent'ten tekrar otobüse binit yaklaşık olarak bir buçuk saatte iş yerinde oluyorum. Hemen spor salonuna iniyorum ve spora başlıyorum. İlk başlarda yürürken bile zorlanıyordum, şimdiyse hergün 12000-13000 metre arası koşuyorum. Her sabah kalkıp spor yapmak, hala bile, çok zor geliyor ama yapacak birşey yok. Kalkıp geliyorum. Hayatımda son dönemde en önemli ve olumlu değişim bu oldu. Zayıflamak ne güzel şeymiş. Şu anda 76 kilodayım tam 27 kilo verdim. Düşünebiliyor musun, dile kolay içimden bir de çocuk çıktı neredeyse. İşin asıl güzel tarafıda bu kadar kısa sürede böyle zayıflarken hem form tuttum hem de vücudumda fit oldu. Şu anda öyle bir vücut yaptım ki. Şimdi ilk hedefim 70 kilo altına düşmek zaten fazla birşey kalmadı ardından vücut geliştirme yapacağım. Kasları şişireceğim anlayacağın. Mükemmel vücuda oynuyorum. Bakalım daha en az 2 ay gibi ibr süre gerekecek galiba. Varya bunları yazarken bile kendime inanamıyorum. Değişmek işte böyle birşey çevremdeki insanlarla ilişkilerim bile değişti. Dünkü konuya bugün girmek istemiyorum. Arkadaşlarım Tolga, Özcan, Mustafa, Bahadır hiç biri inanamadı, hepsi ufak çaplı şok geçirdiler. Artık dışarıda göğsümü gere gere geziyorum. Tam 26 yıl sonra ilk defa Gwen'den bile daha zayıfım. Elbise özellikle almıyorum nasıl olsa yine üzerime olmayacak. Bir dolap dolusu kıyafet hiçbiri olmuyor. İş yerine giderken giydiğim gömlekler bile çuval gibi oluyor. İki tane takım elbisem şimdi kessen bana 5 tane takım çıkar. Çok komik. Gwen'e olmayan pantolonlar veya tişörtler bana oluyor. Sürekli dalga geçiyorum keratayla. Eski elbiselerimin bir kısmını atım bir kısmınıda babama ve ihtiyacı olan birilerine verdim. Her anlamda hafifliyorum yani. Bu dönem güzel günler benim ve keyfini çıkarmaya çalışıyorum. Şimdi kitap okumaya da başladım yine Yaşar Kemal'in Deniz Küstü'yü okuyorum. Zaten seninle olmamdan yazdığım bölümünü kendin çıkarmışsındır. Kendi sitemi aldım ve yapmaya başladım biraz geç oldu ama olsun. Geç olsun da güç olmasın diyeceğim ama ne zor işmiş site yapmak bilgisayarı yeniden keşfediyorum sanki. Şu berbat iş yüzünde kendime ve bilgisayara fazla vakit ayıramıyorum o biraz canımı sıkıyor. Birde en önemlisi bu sene artık okulu bitirmem gerekiyor. Umarım bu hafta itibariyle ders çalışmaya başlayacağım. Haftasonu Birgül'le görüşüp kitabımı alayım kendisinden belki bir faydası dokunur. Bugün ev sahibim geldi ben uyuyormuş gibi yaparken kirayı ödememişiz bunu öğrendim ve biraz da rahatsız oldum. Canım sıkıldı yine. Tam birşeyler olacak hadi iyi gidiyor derken başka bir dert tam onu alt ediyorsun bu sefer yenisi. Ondan sonra Aydın niye sinirlisin niye kötümsersin ben ne kötümserim ne de hayalperest ben gerçekçiyim. Hayat bu kadar kötüyken ne dememi bekliyorsun. Bak yine sinirlenmeye başladım. Neyse bunu geçiyorum farklı bir konu açalım. Son dönemde kendimi bilgisayar olayında bayağı geliştirdim ve de devam ediyorum. Bazı eski arkadaşlarımla iletişime geçmeye başladım. Mesela 70 kilonun altına düştüğümde ilk işim Hikmet'i ziyaret etmek olacak. Bakalım ne yapacak. Bizim Sercan varya onu da evlendirdik uzun zaman oldu Serkan Sucu'da evlendi. Kuzenide evlendirdik. Herkes evleniyor ama benim hiç niyetim yok valla. Yaşımız şaka maka 26 oldu herkes artık bize farklı bakıyor öğrenciyim demek bile biraz tuhaf geliyor. Aslında ben hiçte kendimi büyümüş ve farklılaşmış olarak görmüyorum ama çevre öyle demiyor. Çevre derken etrafımda ki asalak insanları kastetmiyorum. Ben gerçek çevreyi yani doğayı kastediyorum. Ne zaman askere gidip ne zaman gelip ne halt edeceğim bilmiyorum. Sanki 20 yaşındaymışım gibi davranıyorum. Askere gideyim beni adam ederler orada. Yarın gelip spora kaldığım yerden devam edeyim 2 gündür gelmiyordum da. Spor yapmam lazım bu sinir ve enerji fazlası başka türlü atamam üzerimden. Koşmanın en güzel taraflarından biride aklında çok fazla şey varken nasıl ve ne kadar koştuğunu anlamıyorsun. Koşu bittiğinde öyle yorulmuş oluyorsun ki hiç kızamıyorsun veya tüketecek enerji kalmadığı için birşey yapamıyorsun. Bu da benim işime geliyor. Bu spor yapmaya başladığımdan beri bende ne enerji varmış be koş koş bitmiyor artık bacaklarımın acısından durmak zorunda kalıyorum. Artık tek istediğim şey bir ilişki. Dayanamıyorum 3 yıldan fazla oldu hala elime kadın eli değmedi buna ne yapacağımı bilmiyorum çok kötüyüm. Her ne kadar bu konda konuşmak istemesemde aklımdan çıkmıyor bir türlü. Hadi önceden şişmandık ya şimdi, şimdi ne sorun var ha. Canım çok sıkkın bugün daha fazla yazabileceğimi sanmıyorum. Kendime gelirim diyordum ama olmadı gerçekten çok kötüyüm. Bugünlük idare ediver beni. Yarın umarım daha güzel bir sohbet olur.

Hiç yorum yok: