23 Ocak 2009 Cuma
100100001000
İki gündür kar yağıyor. Bu İstanbul kar yağınca hiç çekilmiyor. Bütün yollar kapalı, okullar tatil ve haya felç olmuş durumda. Bende pekçok İstanbullu gibi şu anda evide mahsur kaldım. Aslında bir yazar olarak bu benim için bayağı ancak ben böyle evde oturmaktan nefret ederim. Bir düşünün İstanbul gibi bir şehirde evde oturulur mu? Bu yazarlı tuhaf meslek pekçok tanıdığım ve arkadaşım dediğim insan var fakat hiçbiri gerçek bir dost değil. Şimdi televizyonda ki abuk sabuk yayınları izlemek yerine dışarıda yağan güzelim karı izlemek galiba daha mantıklı. Benim evim Çamlıca'da iki katlı eski bir ev, baba yadigarı. İkinci kattan dünyanın en güzel manzarasını rahatlıkla seyredebiliyorsunuz. Mutfağım biraz ufakl ama beni idare ediyor. Şöyle güzel bir çay yapayımda kanım ısınsın. Bu çay neredeydi, ya? Neyse bulabildim. Çay yapmak bana ayrı bir zevk verir. Üzeri çinili porselen çaydanlığımızı ve bardağımızı tepsiye koyup, hadi yukarı çıkalım. Aman yarabbim bu ne manzara karşı taraf gözükmüyor. Tipi olduğu belli. Oh, çayımızda sıcacık, insanın içini ısıtıyor. Bizim mahalle ve gözümün gördüğü her yer bembeyaz. İstanbul, gelinlik kıza dönmüş. Bu taraflar hep dar sokaklar ve benimki gibi iki veya üç katlı müstakil evlerden oluşur. Benim mahallde içinde çocuk olamayan tek ev, ne yazık ki benimki. Herhalde kar yağmasına en çok sevinenler çocuklardır. Haberlerde diyordu, okullar da tatil olmuş, değmeyin şimdi çocukların keyfine. Bizim mahallenin çocuklarıda ikiye bölünmüş, sokakta kar topu oynuyorlar. Havada uçan kar toplarının haddi hesabı yok. Ah, biraz daha genç olup dışarı çıkmak vardı, şimdi. Ben o zaman gösterirdim onlara, kar topu nasıl oynanırmış. Üç çocuk ayrı bir köşede nasıl becerebilmişlerse kardan adam yapıyorlar. Eminim birazdan benim kapımı çalıp havuç ve kömür isteyecekler, kardana adama bir yüz verebilmek için. Ne güzel bir gün sabahki ruh halimi üzerimden attım. Tipi de biraz yavaşladı, sanırsam. Ev çok sessiz bari radyoyu açayım. Herhalde uzun zamandır böyle güzel ve dinlendirici bir güne ihtiyacım vardı. Sıcacık evimde, güzelim İstanbul'umu seyrederken, bir hoş seda eşliğinde, çayımı yudumluyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder