Benimle Evlenir Misin?

Yoğun sis dolayısıyla görüş çok kısıtlıydı. Sesler ve siste dağılan ışıklar aracılığıyla yolunu bulmaya çalışıyordu. Az vakti vardı ama hızlı yürüyemiyordu, yolların bozukluğundan. Ucu ucuna yetişmişti buluşacakları bara. Hoş ve basit bir bardı, adı Krizantem. Daha çok eski geleneksel İngiliz publarını andırıyordu, ahşap tabelasında el yazısıyla Krizantem yazısı ve insana güven veren ışıklarıyla. Hedefine ulaşmanın verdiği rahatlıkla kendisini içeri attı ve yüzüne ağır ve boğucu bir sigara dumanı vurdu. Yüksek sesli olmamasına rağmen bir gürültü dalgalar halinde barın içinde hareket ediyordu. Şöyle bir aradığı kişiye bakındı, onu görmüştü, el sallıyordu. Yanına gitti, basit bir şekilde öpüştükten sonra yerlerine oturdular. Barda buluştuğu kişi, uçsuz bucaksız Rus steplerindeki kar deleniydi. Bugün yine her zaman ki gibi çok güzeldi. Böyle denize kıyısı olmayan bir şehirde onun mavi gözleri kendisine okyanusların enginliğini anımsatıyordu. Sevgilisinin gözlerine açık denizlere bakan bir kaptan gibi bakmak ona farklı bir haz veriyordu. Kırmızı tek parça bir elbise giymişti, genelde yaptığı gibi hafif bir makyajı vardı, bu ona ayrı bir güzellik veriyordu. Elleri küçük, narin ve çok hoştu, kendisinin hediye ettiği bileziği takıyordu. Bir anda bundan çok hoşnut olduğunu fark etti. Kendisi de üzerinde hoş duran gri takımını giymişti. Geç kalmasının sebebi de berberde işinin uzamasıydı. Saçlarının hafif dalgası, kaşlarının inceliği ve gri gözleri ona kuzey Avrupalı havası veriyordu. Yanaklarındaki kesin çizgiler ve bakışlarındaki parlaklık, kendine güvenin ve soğukkanlılığın işaretleri. İkisi de bu gecenin havasına uymuştu. Gecenin önemi dolayısıyla garsondan ellerindeki en iyi beyaz şarabı istemişti. Şaraplarını yudumlarken gözlerini birbirlerinden ayıramıyorlardı ve sözcükler anlamını yitirmiş, konuşacak birşey kalmamıştı. İkinci kadehleri doldururken sevgilisi tuvalete kalktı. Şimdi tam zamanıydı. Sevgilisi geldikten sonra içkilerini yavaş yavaş içmeye devam ettiler. Güzel kız kadehin dibindeki alyansı farketti, şoke olmuştu. Gözleri parladı ve ona baktı. O da bunu bekliyordu. Hafif bir gülümseme ve vücuduna yayılan bir huzurla sordu:

- Benimle evlenir misin?