13 Aralık 2011 Salı
Sarışın
Daha yeni kuyumcudan çıkmıştı. Kendisine büyük gelen yüzüğünü küçülttürmüş aynı zamanda da taşını değiştirtmişti. Yüzük yeni gibi olmuştu ve ömür boyu garantisi olduğu için herhangi bir ücret almamışlardı. Çocuklar gibi mutlu olmuştu. Restorasynda olan Nuruosmaniye Cami'nin avlusundan geçip Kapalı Çarşı'ya girdi. Kapalı Çarşı hep garip gelirdi kendisine. İçeri girdiğinde kendisini vatanında yabancı gibi hissederdi. İçeride o kadar çok yabancı olurdu ki satıcılar bile Türkçe konuşmazdı. İnanılmaz sayıda dükkan ve bu dükkanların büyük çoğunluğu kuyumcu ve halıcılar. İnsan şöyle bir düşününce bugünkü alış veriş merkezlerinden çok ta farklı olmadığını anlıyor. Çok güzel bir uygulama yapmışlar tavana tarihini pafta pafta koymuşlar. Bunları okuyacağım derken neredeyse düşüyordu, birkaç kişiylede çarpışma tehlikesi atlattı. Kapalı Çarşı'nın Beyazıt otobüs duraklarının olduğu kapısından çıktı. Otobüsüne yetişip hemen evine, Kocamustafapaşa'ya gitmek istiyordu. Otobüse bindi, arkadaki koltuklardan birine oturdu. Öyle Beyazıt Cami'ne doğru boş boş bakıyordu. O sırada çok güzel sarışın bir kız otobüs durağına doğru yürüyordu ve ilgisini çekti. Çünkü bu güzel kızı geçen hafta başka bir saatte aynı otobüste aynı koltukta otururken yine görmüş ve gözünü alamamıştı. Ve hatta oda dönüp bakmıştı. Ufak bir şaşkınlık yaşadı. Hemen kendine geldiğinde farketti ki kız ona bakıyor ve onda da biraz şaşırmış bir hal var. Yüzünde bir gülümseme oldu. Bu yeterliydi. Hemen kalktı ve otobüsten koşarak indi ve kızın yanına gitti. Ne söyleyeceğini, ne yapacağını bilmiyordu ama bilmeside gerekmiyordu. Kızın yanına gelince kız iyice şaşırdı oda heyecanlandı. Önce ismini söyledi, kızla tanışmak ve konuşmak istediğini söyledi. Şansa inanmadığını ama böyle güzel bir kızla aynı şartlarda iki kere karşılaşması durumunda bunu kaçımaması gerektiğinden bahsetti çünkü bir üçüncü şansı olmayacaktı. Kız gülerek erkek arkadaşı olduğunu söyleyince bir anda yıkıldı, ne yapmalıydı. Biraz durdu, aslında öylece kala kaldı. Kendine gelince kızdan onun gibi güzel bir kızın erkek arkadaşı olmayacağını düşündüğü için özür diledi. Kızın çok hoşuna gitti ve gülmesi genci rahatlattı. Bunun üzerine kendisini affettirmek istediğini söyledi ve onu birşeyler içmeye davet etti. Kız biraz ters bir tavırla kendisini affettirmek için para harcamasına gerek olmadığını söyledi. Gençte zaten parası olmadığını tek ümidinin kalkarken ben öderim demen olduğunu söyledi. Sarışın yine güldü. Gülünce o kadar güzel oluyorduki resmen gözünü alıyordu. İnsan böyle bir güzelliğe bakmaya doyamıyordu. Biraz düşündü ve gerçektende nasıl böyle bir kızın erkek arkadaşı olmadığını düşündü anlamadı. Kız biraz isteksiz davranınca sınavı olup olmadığını sordu. Biliyordu İstanbul Üniversitesi'nin sınav haftası olduğunu. Kız ağzından sınavı olmadığını kaçırdı. Artık kurtuluşu kalmamıştı o da kabul etti. Çocuk Beyazıt'ı pek bilmediğini onun bildiği güzel bir yer varsa oraya gidebileceklerini söyledi. Meydanın karşısında büyük bir hana girdiler. 3. katta bir kafe vardı içeri girdiler. İçerisi kıraathane gibi duman altıydı ama hoş görünüyordu. Bir köşeye geçip oturdular. Muhabbet muhabbeti açtı, çaylar, meyve suları, kekler geldi geçti masadan. Neredeyse herşeyden konuştular. Çocuk kıza aşık olmuştu ama yapacak birşety yoktu arkadaşlığıyla idare edecekti. Daha önce hiç bir kızla böyle muhabbet etmediğini düşündü. Gülüyorlar, eğleniyorlardı, çok mutluydular. Yaklaşık olarak 3 saat olmuştu. Kız çocuğun lafını kesti ve aslında erkek arkadaşı olmadığını söyledi. Kısa bir süre sessizlik oldu. Çocuk gerçekten şok oldu. Kızda galiba ondan hoşlanmıştı. Muhtemelen ilk başta başından savmak için erkek arkadaşı olduğunu söylemişti. Sevincinden yerinden kalktı çocuk. İnanılmaz derecede mutlu olmuştu. Ne söyleyeceğini bilemedi. Kız içinden ne gelirse söylemesini istedi. Çocuk hiç düşünmeden ona aşık olduğunu söyledi. Kız çocuğun elini tuttu ve kendisinin de şu anda aynı duyguları hissettiğini söyledi. Kalktılar, dışarı çıktılar, eleleydiler. Yarın sinemaya gitmek için anlaştılar. Çocuk sarışın kız arkadaşını otobüsüne bindirip uğurladı. Daha sonra kendi otobüsüne bindi, arka koltuğa geçti ve Beyazıt Cami'ne doğru baktı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder