2 Ocak 2009 Cuma
11010100
İnsanlar hakkında genelde yanılırım. Kilolarını anlayamam, yaş tahminlerim berbattır, boy olayını hala idrak edebilmiş değilim mesela, hele birilerine benzetmek o çok zor. Ama asıl zor olan insanların sizin hakkınızda ne düşündüğünü bilememektir. Bu sizi hep yanlış yönlendirir ve çoğu zaman aldığınız kararları olumsuz etkiler. Ben genelde arkadaş seçmek konusunda çok başarılıyımdır çünkü ince eler sık dokurum zaten bu elemeyi geçebilen biri bana katlanabilir. Kimi zaman etrafımdaki insanlar benim arkadaşım oldukları yanılgısına düşerler. Alacakları ilk hayır cevabında anlarlar benim arkadaşları olmadığımı. Ben gereksiz yere merhaba demem. Bana derlerse belki merhaba derim. Ama karşımdaki kişiye boşuna merhaba dedin bir daha mümkünse deme derim, gözlerimle. Arkadaş seçmek benim için çok zordur. Gereksiz kişilerle iletişim kurmamak için kimi zaman iyi arkadaş olabilecek insanları da es geçebilirim. Bazen neden olduğunu anlamadığım bir şekilde insanlar benimle arkadaş olmak için mücadele ederler. Bunu gerçekten anlamam. aslında tek bir açıklaması var, o da benden çıkarları olması. Benden insanın ne çıkarı olabilirse. Onlar herhalde beni bir halt sanıyorlar. Biraz sessiz durunca, ilgi odağı olursun ilk başta benimde herkes ilgi için sessiz kaldığımı sanar ama ben hep sessiz kalırım. Çünkü benim ilgiye ihtiyacım yok. Benim kendimle aynı düzeyde birşeyler patylaşabileceğim ve bana dert olmayacak insanlara ihtiyacım var. Ve bildiğim kadarıyla o insanlar çok az. Ben nasıl oluyorsa bu tarz insanları zorla olsa bile bulurum ama onları kaybetmek için de elimden geleni yaparım. Bazen ne kadar aşağılık bir insan olduğumu düşünüyorum ama sonra farkediyorum ki o kişiler tam olarak benimle aynı seviyede değiller. Pekçok kişi bunu yanlış anlayabilir. Bana derler sen kendini ne sanıyorsun. Ben kendimi birşey sanmıyorum, sadece yaşam anlayışım etrafımdakilerden farklı. Fark her zaman değer verdiğim birşeydir. Beni ben, bir başkasını başkası yapan fark değil midir? Bazı insanlar popüler olmayı, herkesi tanımayı, herkesle arkadaş olmayı sever, bazıları da ister ama nedense beceremez ve diğerlerine gıpta eder. Popüler olmak bana çok uzak kavramlar. İnsanlar sadece gülsün diye espri yapamam. O anda yapılması gerekiyorsa yaparım. Komik olacağım, sesim güzel, iyi dans ederim, yatakta üstüme tanımam, fubolu benden iyi kimse oynayamaz gibi kaygılarım yoktur. İstediğim zaman komik olurum, istediğim zamanki bu pek sık olmaz şarkı söylerim, istediğim zaman dans ederim, şimdiye kadar benimle olan hiçbir hatun bana yatakta kötü olduğumu söylemedi en azından, futbolu berbat ama sürekli oynarım. Birileri bana kötüsün diyebilir peki bu umurumda olur mu? Olmaz. Belki de bu yüzden hatalıyım ama böyle seviyorum ben. Kendimi hala küçük bir çocuk gibi görüyorum. İllaki yeni şeyleri kendim öğrenmeliyim, kendim deneyimlemeliyim. Mesela en sabit bilgilerden biri eğer bir kızla 2 günden fazla görüşürsem bana kesinlikle hayır der. O yüzden ne zamandır ki Taksim hayatına ara verdim işte o zamandır hatun matun yok. Çünkü alacağım cevabı biliyorum ama sormaktan eksik kalmıyorum yine de. İşte bu noktada yaptığım hata o kişiyle tekrar iletişime geçemeyişim. Muhtemelen benim umrsamadığım şeyleri dert etmesi beni geriyor, birde bende sanki hala evet diyecekmiş gibi bir beklentim oluyor. Oysa yok öyle birşey. Aman ne bileyim işte can sıkıntısı yetmiyor zaten birde böyle çocukluklarla uğraşıyorum. Sonuçta herkesden benim kadar geniş olmasını bekleyemem. Ufak bir kitap molası verdim arada biraz kitap okumak iyi geliyor. İlginç bir şekilde üzerime bir yorgunluk çöktü, uykum geldi anlamadım. Böyle olunca sinir oluyorum. Tam birşey yapacağım bu ruh haline giriyorum ve hemen sonrasında boşveriyorum. Sırf bu yüzden okulum uzadı gibi. Şu kurban bayramı gelsede 6 gün dinlensem gerçekten ihtiyacım var buna. 6 gün tatilde seninle pek görüşemeyiz herhalde. Daha vakit var yazarım sana.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder