28 Eylül 2014 Pazar

MÖ VIII-VII Yüzyıllarda Yunanistan

Bütün siteler önce monarşiyi tanımış olmalıdır. Büyük toprak sahiplerinin, çoğunlukla zora başvurmadan, iktidarı ele geçirmeleriyle monarşi biter.

Toprak sahipleri kökenlerinin kutsal olduğunu rahatlıkla öne sürerler. Hesiodos bunlara şişkolar der. Ticareti geliştirmişlerdir. Paranın icadı, o güne kadar malın malla değişimi biçiminde yapılan alışverişi kolaylaştırır. MÖ VII. yüzyılda zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum büyür. Ticaret ve sanayi ile zenginleşen bir orta sınıf belirir; bu sınıf yönetime katılmak ister, yasaların yazılı olmasını savunur.


Yasa Koyucular


Yasa koyucuların çabası bir yüzyıla yayılır. Çeşitli toplumsal sınıfların uzlaşması ile seçilen ve mutlak yetkilerle donatılan yasa koyucular soylulara karşı halka (demos) zafer sağlamışlardır. Sparta'da Lykurgos bunlar arasında en eskisi olup neredeyse mitolojik bir kişiliktir. MÖ 621'de Atina'da Drakon zalimce boyutta sert bir yasalar bütünü ilan eder (hala Drakon tarzı yasalardan söz ediyoruz). Nihayet, hem tüccar ve gezgin, hem filozof, şair ve devlet adamı olan Solon ile yasalara bir yumuşama gelir.


Tiranlar


Ancak, sitede (polis) düzen ve birlikteliğin sağlanmasındaki zorluklar tiranlığı ortaya çıkarır. Başlangıçta tiran sadece yönetici, halkın önderi, hatta kurtarıcısıdır. İktidarı tek başına kullanır, ama halkın gönlünü kazanması gerekir. En tanınmışı ve MÖ 561 ile 528 arasında üç kez Atina tiranı olan Peisistratos bu şehre şairleri ve sanatçıları çeker; yapılarla ve Panathenaia gibi bayramlarla itibarını daha da yükseltir.


Kaynak: Yunan ve Roma Mitolojisi, C. Estin ve H. Laporte.

Hiç yorum yok: