Eğer, Perses, günün birinde çacukların ve karınla,
yüreğin ezik, çıkıp bir lokma yiyecek için dilenmek
istemiyorsan, ki dilenmekte hiçbir çare yoktur, tanrıların
insanlara özgü kıldığı işlerle uğraş.
Hesiodos
Halk daha çok kıyı ovalarında toplanmıştır. Ancak, sulanabilir toprak şeritleri öylesine azdır ki çoğu kez Yunanlılar gözlerini deniz, ova ve dağın uyumlu bir bütün oluşturduğu yerlere çevirirler.
Şehir halkı ile köy halkı arasında iletişim sınırlıdır: Şehirliler sahibi oldukları tarlalara giderler, köylüler ise ürünlerini satma için şehre gelirler. Kireçli, kuru toprağını sürmek için köylü çapa ve ahşap karabasandan başka şey bilmez.
Yunanistan toprağının ancak ufak bir bölümü ekilebilir. Tatlı su az ve yaşamsal olup çok değerlidir. Küçük işletmeci acımasız bir uğraş içindedir, azla yetinir, genellikle borç altındadır. Büyük mülkler ise çoğalır.
Bütün doğal olaylara tanrıların karıştığı kabul edilir. Tarımla ilgili ayinler pek çoktur. Pınarlar Nymphe, fırtınaların şiddetli sellere dönüştürdüğü düzensiz ırmaklar ise korkunç tanrılardır. Irmak yakınlarına kutsal heykelcikler konur, dualar edilir ve bir akarsu geçilmeden önce arınılır. Her tarla sınır taşı Hermes'i simgeler.
Buğday, üretimin azlığına rağmen, beslenmenin temelidir.
Zeytin ağacı kutsaldır ve çoğunlukla devlet malıdır; dolayısıyla ne kesilebilir ne de yakılabilir. Beslenmede önemli yeri olan zeytin, zeytinyağı olarak aydınlatmada da kullanılır.
Bal, tanrıların yiyip içtiği nektar ve ambrosianın kaynağı sayılır.
Üzüm boldur. Bağ bozumu Dionysos kültüyle bağlantılıdır.
Kaynak: Yunan ve Roma Mitolojisi, C. Estin ve H. Laporte.
Mitler:
- Bütün dünyaya buğday ekmekle görevli tanrıça Demeter, kızı da Persephone.
- Athena, Atinalılara zeytin ağacını verir. Tanrıçanın o vakit yerden fışkırtmış olduğu kökten çıkan on iki filize MÖ V. yüzyılda hala tapılıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder